Köşedaşımız İbrahim Kiras “islâmcılık” konusu etrafında yazıyor son zamanlarda. Dikkatle takip edildiğini sanıyorum. İslâmcılık kavramının ortaya çıkışı kadar 21. yüzyılda siyasî bir hareketi tanımlamak için kullanılması da en azından sıkıntılı. “İslâmcılık” kavramının vücut bulmasına yol açan gelişmeler için 19. yüzyılın sonlarına gitmemiz gerekiyor. 19. Yüzyıl sonlarından itibaren “islâmcılık” farklı seviyede iki ana çizgi olarak etkili olmuştur. Bilinen ve üzerinde çok durulan Afganî-Abduh tarafından ortaya atılan panislâmist (ittihadıislâmcı) görüşler etrafında oluşan fikrî-entelektüel “islâmcılık” ile, daha çok Osmanlı ülkesinde olmak üzere bütün İslâm dünyasında 19. Asrın ikinci yarısından itibaren oluşan halk fikriyatı, batıya karşı bir nevi kendiliğinden (spontan) “milliyetçilik” şeklinde ortaya çıkan görüşler bütünü ve hissiyattır.