Son Balkan seyahatinden beri Yahya Kemal’le doluyum. Olur olmaz vakitlerde şiirleri gelip zihnime çakılıyor. “Her lâhza alev gibi bir hasret” duyuyorum… Ezberimi yokluyorum, sık sık; bazen unuttuğum mısralar oluyor, ama birçoğu hatırımda. Hatırlayamadıklarım da mealen zihnimde. Yahya Kemal sırf şiir değil; onun nesirleri şiirleri kadar değerli. Şiirinin tefekkür yükü zaman zaman düzyazılarına düşüyor. Nesirleri de düşünce yüklü şiir oluyor. Yahya Kemal vefatının üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen “kayıp şair” değil bence, kayıp şehrin şairi…O büyük kaybın meydana getirdiği kırılma bütün hayatını şekillendiriyor. Bunun ma’şeri bir his olduğunu düşünmeden edemiyorum. Koskoca bir coğrafyanın insanları en az yüz yıldır çeşitli şekillerde ve derinlikte bu hissi duydular.