İş Bankası’nın sermayesindeki Mustafa Kemal Paşa’nın payı konusu açıldığında sorulması gereken ilk soru şu: Paşa bu meblağı nereden buldu? Bu sorunun cevabı alınınca sıra ikinci soruya gelecek… Hâfıza zafiyeti umumî karakterimiz… Yakın tarih konusunda hâfızamız daha zayıf. Çünkü bu dönemle ilgili olarak (hâlâ da) inkılap tarihi tedrisatından geçiriliyoruz. İlk mektepten başlıyan yüksek tahsilde de devam eden zorunlu bir tedrisat bu. Nas hükmünde malûmat sürekli tekrarlanıyor ve zihinlere yerleşiyor. Hakikate ulaşmak okumakla mümkün. Türkiye’de kitap okuma oranının bir aralar on binde üç olduğunu duymuştum. Yani sadece on bin kişide üç vatandaş kitap okuyor! Bu da seksen milyonda şu kadar kişi eder. (Galiba 24 bin kişi) Bunların kaçta kaçı bu konuyu dert edinmiş olabilir? *** İş Bankası meselesinin aslını merak edenler de çıkabilir elbette. Bu mevzu karmaşık, bu mevzu derin… Bir ucu Hindistan Müslümanlarına gidiyor. Atatürk’ün İş Bankası sermayesindeki payı Hindistan Hilafet Komitesi’nin esir halifeyi kurtarmak maksadıyla toplayıp Mustafa Kemal Paşa’ya ulaştırdığı para.