Şehirlerimizde tarihi yaşatma bir yana, insanî ölçekte yaşanılacak şehir oluşturma hususunda da perişan durumdayız. “Daha önce yazmıştık” demekten hiç hazzetmem, fakat daha önce, çok önceleri ve defalarca, hatta bıktırırcasına yazdık çizdik. Cumhurbaşkanımızın son talimatı derdimizi depreştirdi. “Dikey değil, yatay mimari!” Bu yeni bir söz değil. Bu sözün geçmişini araştırmadım, ama şehircilik bakanlarımızın önceki yıllarda bu husustaki açıklamaları hatırımda. Bir önceki bakan Mehmet Özhaseki’nin, iki sene önce (25 Ekim 2017) konuşmasının bir bölümü buna ayrılmıştı. Cumhurbaşkanımızın yaptığı yatay mimari vurgusuna atıfla, daha çok toprakla buluşan mahalle kavramının hayata geçirilmesi yönündeki kararlılığını beyan ediyordu. *** Yeni bakan da bu yönde açıklamalar yapmış. Yeni bakanı tanımıyorum, kariyerinde TOKİ yöneticiliği var. “Türkiye’de yatay mimarinin canına okuyan kurum hangisi?” sorusuna verilecek cevap TOKİ’dir herhalde.