Damla Yazıcı Aydınlık Gazetesi

Orhan Duru için, onun yüzünden

Öylesine bir sayfa açtım. Can Yücel’den bir alıntı ilişikti sağ üst köşede: “Gidip gelme bir ölüm verin beye”. Güzel. Devam ettim:“İşte yazılmadan önce var olmayan bir kelime....

27 Ocak 2019 | 143 okunma

Öylesine bir sayfa açtım. Can Yücel’den bir alıntı ilişikti sağ üst köşede: “Gidip gelme bir ölüm verin beye”. Güzel. Devam ettim:

“İşte yazılmadan önce var olmayan bir kelime. Lök. Bu kelimeyle başlıyorum öyküme. Lök gibi öyküme. Şu anda saniyenin yüz binde biri kadar önce bir anda ve ondan önceki kalın saniyelerde yazılmış cümlelerin içindeki kelimelerin hiçbiri yoktu. Bakın bunu açıklamak için yazdığım tümce de önceden yoktu. Başlangıçta her yer ıssız ve boştu. Bütün bu yazdıklarım biraz önce yoktu yahu. Yani başlangıçta her yer ıssız ve boştu, gene de öyle. Öylece bomboştu.”

Kitabı lıkır lıkır su içercesine okudum. Her öyküde muzip, zeki, ince duygulu, ilerici, meraklı ve şaşkın bir adamın gölgesinden parçalar buldum. Bütün öyküleri içinde onu en çok “Lök”te tek parça bulabildim. Bu Orhan Duru idi. 10 yıl önce yitirdiğimiz Orhan Duru.

Öykülerinden çok daha fazla merak uyandıran bir yazar varsa, bu Orhan Duru’dur diye düşünmeden edemiyorum. Bundan olsa gerek, denemeleri, mektupları, günlükleri her zaman öykülerinden önde oldu benim için. İlginçti; Orhan Duru salt kendi olarak, bir bütün halde, kurmaca bir kitabın içinde yaşayan bir karakter gibiydi. Kendi başına bir C., Selim Işık, Raif Efendi yahut bir Seymour Glass, Harry Haller olabilirdi. Orhan Duru’nun mektuplarını ve denemelerini alıp bir romana yerleştirseniz, ortaya sevdiğimiz bu şahsına münhasır karakterlerin yaydıkları etkiden daha azı çıkmazdı.

50 KUŞAĞI ÖYKÜCÜLÜĞÜ

50 kuşağının Türkiye tarihindeki siyasal ve sanatsal etkisi, çalkantılı günlerin sisinde keşfedilemese de bugün daha berrak olarak önümüzde duruyor. Orhan Duru’nun da içerisinde bulunduğu, literatüre 50 Kuşağı olarak geçen genç Cumhuriyet’in yenilikçi, ilerici ve aydınlanma düşleriyle yetişmiş bu kuşağı, Sait Faik’le 30’larda bir kırılma yaşayan Türk öykücülüğünde 50’lerde ikinci kırılmayı yaratmayı başarmıştır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Faruk Duman yazınında yabanıl tekinsizliğe karşı yürüyen insan 26 Nisan 2019 | 88 Okunma Faruk Duman yazınında yabanıl tekinsizliğe karşı yürüyen insan 26 Nisan 2019 | 53 Okunma Orhan Kemal romanlarında insanın trajedisine iyimserlikle direnme 04 Mart 2019 | 56 Okunma Orhan Duru için, onun yüzünden 27 Ocak 2019 | 143 Okunma Tanpınar’ın 'Huzur' romanında Batıcılık ve Batı eleştirisi 30 Mayıs 2018 | 264 Okunma