İsveçli arabulucu Birger Dahlerus, 1 Eylül
1939 günü Adolf Hitler ve
MareşalHermann Göring ile
yaptığı görüşme sonrası Hitler’e ilişkin şu notları
tutmuştu:“Heyecanı sürekli artıyordu. Kollarını sallamaya
başladı. Ve benim yanımda ayakta dururken bağırdı. ‘Eğer
İngiltere bir yıl savaşmak isterse bir yıl savaşırım; eğer iki yıl
savaşmak isterse iki yıl savaşırım.’ Konuşmasına kısa bir
ara verdi. Sonra yeniden başladı. Hançeresi yırtılırcasına
bağırıyor, vahşi hareketler yapıyordu. ‘İngiltere eğer üç yıl
savaşmak isterse üç yıl savaşırım.’ Kol hareketlerini vücut
hareketleri izledi.‘Gerekirse on yıl savaşırım.’ Sıkılı
yumruğunu sallıyordu; öne doğru eğilmişti, başı
neredeyse yere değecek gibiydi. Son derece uygunsuz
bir durumdu.” (Walther Hofer, Die Entfesselung des
zweiten Weltkriegs –İkinci Dünya Savaşı’nın Başlaması-, Frankfurt
a.M./Hamburg 1960, s. 338)
Hırsını tatmin için neleri göze alabileceğini II. Dünya Savaşı’nı
başlatmasından sekiz yıl önce Nazi Partisi’nin Hamburg
şefi Albert Krebs kaleme aldığı
anılarında şöyle aktarıyor: “Önünde büyük bir Avrupa
haritası asılıydı. İşaretparmağını üzerinde sinirli bir
şekilde sağa sola hareket ettirerek anlatıyordu. Bir tür coşku
sarmalındaydı.Anlatımı dinsel bir tebliğ, bir peygamber
kehanetiydi sanki. ‘Bir gün inanılmaz büyüklükte
topraklara hâkim olacağız. Ve bu inanılmaz büyüklükteki toprakların
güvenliğini sağlamak zorunda kalacağız. Bu, yüz bin adamla mı, üç
yüz bin adamla mı sağlanabilir? Milyonları seferber
edeceğiz!’” (Albert Krebs, Tendenzen und Gestalten der NSDAP
-Almanya Nasyonal Sosyalist Partisi’nin Eğilimleri ve
Şekillenmesi-, Stuttgart 1959, s. 145)