Bu gelişmelere, birçok insan
gibi Gülizar da seviniyordu.
Bakkal Avram Efendi ile bu meseleyi ilk
konuştuğu günden beri çocuğunun babasının Kore’de savaştığına
inandırmıştı kendisini. Yalnız o değil, tüm ailesi de buna
inanmıştı. Son zamana kadar torunuyla pek ortalarda gözükmemeye
çaba gösteren Fitnat Hanım bile
artıkAli’yi yanından ayırmıyordu. Sokakta, siyah
saçları kıvır kıvır, çikolata renkli çocuğu,“Ne şirin
şey…” deyip okşayanlara, onların bir şey sormalarına olanak
bırakmadan,“Babası Kore’de asker!” diyordu.
Türk askerlerinin Kore’ye gitmelerinin Gülizar için ayrı bir anlamı
vardı. Bakkal Avram Efendi’nin üst katında oturan Devlet
Demiryolları’ndan emekli
Reşat Bey’den, bizim
Kore’ye, “Amerikalılara yardım etmek için” asker
gönderdiğimizi duymuştu. Türk askerleri Kore’ye gidecekler,
çocuğunun babasına yardım edeceklerdi. Gerisi Gülizar’ı
ilgilendirmiyordu.
***
“Komünistlere karşı savaş” hem orada hem de burada sürüyordu. Türkiye’nin NATO başvurusundan bir hafta sonra İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, “ülke çıkarlarına tersdüşen” yazılar nedeniyle Hür Markopaşa dergisinin sahibi ve yazı işleri müdürü Rıfat Ilgaz hakkında soruşturma başlattı. İki soruşturma da Hür Gençlik ve Barışseverler Cemiyeti’nin organı Barış dergilerinin sorumluları hakkında açıldı.