Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı’nın 28
Mayıs 2017 günü Ensar Vakfı’nda yaptığı konuşmadaki şu sözleri
önemliydi: “…hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız
konusunda sıkıntılarımız var.”
İslam ağırlıklı bir siyasal yapı olan AKP, 14 yıldır kesintisiz
olarak iktidardadır. Bu yıllar içinde girdiği her seçimden birinci
çıkmış, İslam ağırlıklı muhafazakâr bir örgütlenmedir. Bu temel
niteliğini attığı her adımda ortaya koymuştur.
Dolayısıyla “sosyal” ve “kültürel” hedefleri de
partinin İslami- Muhafazakâr temel niteliğine uygun niteliklerde
olacaktır.
Konya ve Kayseri örnek alınacak olursa bu kentlerdeki sanayi ve
ticaret odaları, işadamları derneklerinin neredeyse tümü, sivil
toplum kuruluşlarının büyük çoğunluğu ve toplumsal yaşam İslami-
Muhafazakâr akımın egemenliği altındadır. Bu örnekler özellikle çok
sayıda Orta Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu
kentleriyle çoğaltılabilir. Bu kentlerin ortak özelliği
nüfuslarının çoğunluğunun kasaba kültüründen kent kültürüne henüz
geçememiş olmasıdır.
Altyapı büyük ölçüde kapitalistleşmiş de olsa kapitalizm öncesi
feodal üstyapı kapitalistleşen altyapının üzerine bir tencere
kapağı gibi oturmuştur. Bu kentlerde klasik anlamda modernleşmeden
söz etmek olası değildir.
***
Bu açıdan değerlendirildiğinde AKP’nin bu kentlerde sosyal ve kültürel iktidar konusunda bir “sıkıntı” çektiği söylenemez.