Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan başkanlığında 2.1.2017 günü toplanan Bakanlar
Kurulu’nun aldığı karar uyarıca “Olağanüstü Hal
İşlemleriİnceleme Komisyonu” adı altında yedi üyeli
bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun görevi OHAL kapsamında
yayımlanan kanun hakkında kararnameler ile mağduriyete
uğradıklarını iddia eden kişi, kurum ve kuruşların haklı olup
olmadıklarına karar vermek. Başvurular valiliklere yapılacak.
Komisyon kararı sonrası mağdurlar bu kez de idare mahkemelerine
başvurarak haklarını arayacaklar.
Bilindiği gibi hükümetin 27.7.2017’den bu yana
kamudan ihraç ettiği personel sayısı 102 bin 551’dir. Kurum ve
kuruluşların sayısı ise on binlerle ifade edilmektedir.
Mağduriyet iddiasında bulunan kişi, kurum ve
kuruluşların 50 bininin söz konusu komisyona başvuracağını
varsaysak, bu sayıdaki dosyayı inceleyecek komisyon her dosyaya 3
saat ayıracak olsa bu süreç cumartesi, pazarlar dahil 625 gün
sürecektir.
Ülkemizde sıkça başvurulan bir yöntemdir; eğer
bir işi sonuçsuz bırakmak istiyorsan “komisyona
havale” edeceksin. Anlaşılan bu da öyle bir komisyon
işte.
Açlık grevi
mağdurları
OHAL kapsamında çıkartılan bir KHK ile
görevlerinden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye
Gülmen ve öğretmen Semih Özakça Ankara,
Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde 195 gündür
mağduriyetlerini kamuoyuna duyurmak amacıyla sessiz eylem
yapıyorlardı.
Bu arada açlık grevine başladılar ve açlık
grevleri 75 gün sürdü. Çevreden destek ve dayanışma geliyordu. Her
zaman olduğu gibi TOMA’lar, coplar, vs. Bunun üzerine eylemlerini
evlerinde sürmeye karar verdiler.