Eski yıllarda özellikle kız liselerinin önünde sıkça görülen bir olaydı. Elleri, üzerindeki düğmeleri iliklenmemiş pardösüsünün ceplerinde bir adam son dersin bitimine doğru okulun önüne gelir, kızların çıkmalarını beklerdi. Öğrenciler dağılırken adam elleri ceplerinde, pardösüsünün önünü açar, kızlara çıplak edep yerini gösterir, onlar da sağa sola kaçışırlardı.
O zamanlar okullarda güvenlik görevlileri bulunmadığından, okul önlerinde polis bekletilmesine de gerek görülmediğinden adam eylemini gerçekleştirdikten sonra rahatça çekip giderdi. Başına gelecek tek talihsizlik, eylemi sırasında semtin delikanlılarına yakalanmasıydı. Bu durumda tekme tokat dayak yer, kaşı gözü patlar, delikanlılar tarafından karakola teslim edilir, herif, karakolların henüz şeffaflaşmadığı o eski yıllarda bir de polislerden dayak yerdi.
Merak edip araştırmıştım. Cinsellikle bağlantılı bu ruhsal sapıklığa tıpta, “teşhircilik/eksibisyonizm/göstermecilik” deniyordu. Bu sapık eylemin amacı, adamın cinsel organını göstererek karşısındakini korkutup kaçırması, böylece tatmin olmasıydı.
***
TBMM’de anayasa değişikliğine ilişkin oylamalar sırasında tanık olduğumuz tekmeli-yumruklu kavgaların nedeni olan gizli oy-açık oy tartışmaları bende cinsel bağlantılı ruhsal bozukluk eylemlerini çağrıştırdı. Doğal ki saygıdeğer milletvekillerimizin yukarıda sözünü ettiğimiz cinsel bağlantılı davranış bozukluklarıyla bir ilgileri yok. Fakat ortada bir “bozukluğun” olduğu da yadsınamaz bir gerçek.