Önce yakın tarihimizdeki Kürt isyanlarını anımsayalım: 1806
Baban Aşireti, Abdurrahman Paşa; 1833- 1837 Mir Muhammed (Soran);
1838 1. Han Mahmud; 1842 - 1847 2. Han Mahmud (son döneminde
Bedirhan Bey’le birlikte); 1843- 1847 Bedir Han; 1855 Yazhan Şer;
1878-1881 Şeyh Ubeydullah Nehri; 1919 Ali Batı İsyanı; 1919 1.
Mahmut Berzenci; 1921 Koçgiri;
1924 Beytüşşebab; 1925 Şeyh Said; 1925
Nehri; 1925 Reşkotan-Raman; 1925 1. Sason; 1926 1. Ağrı; 1926
Hazro; 1926 Koçuşağı; 1927 Mutki; 1927 2. Ağrı; 1927 Bıcar; 1929 İt
Resul; 1929 Tendürek; 1930 Savur; 1930 Zilan; 1930 Oramar; 1930 3.
Ağrı; 1930 Pülümür; 1930 2. Mahmut Berzenci; 1931 Şeyh Ahmed
Barzani; 1937 2. Sason ve 1937 Dersim İsyanı.
Son 200 yıl içinde 10’u Osmanlı, 22’si de Cumhuriyet döneminde
olmak üzere irili ufaklı 32 Kürt isyanı gerçekleşti. Bu isyanların
hiçbiri bağımsızlık, ayrılma, ulus devlet kurmak gibi amaçlar
taşımayan, vergi toplama, askere alma gibi çeşitli nedenlerden
ötürü büyük toprak sahibi feodal beyler tarafından devlet
otoritesine karşı girişilmiş, nüfuz sahibi dinsel unsurlar
tarafından da desteklenen ayaklanmalardı. Kürtler, Trakya ve
Anadolu’da “ulusal uyanış” ile en geç tanışan nüfus
kesimini oluşturmaktaydı.
Kürt toplumu içinde “dil bilinci”, “etnik
bilinç” Dersim İsyanı sonrasında gelişmeye başlamıştır.
Bilinçlenme sürecini hızlandıran olaylar arasında Irak Kürdistan
Demokrat Partisi’nin kuruluşu ve “55’ler olayı” önemli
bir yer tutar.