“Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayrimeşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz. Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür. Sevap-günah, hayır-şer konularında muhasebe yapılması gereken saatlerin,emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür.”
Bu paragraf T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanan ve Türkiye genelinde 88.782 camide 30 Aralık 2016 günü okunan “Cuma hutbesi”nden alıntıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir kurumu olduğuna göre yukarıdaki paragrafın içeriğinin devletin resmi görüşü olduğunu söylemek yanlış olmaz.
***
Bu söylemin, yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul’un önde gelen eğlence merkezlerinden biri olan Reina’da gerçekleştirilen terör eylemiyle doğrudan bir ilişkisi var mıdır?
Kuşkusuz ki yoktur!
Çünkü Reina’daki saldırı söz konusu hutbeden çok daha önceden planlanmış bir terör eylemidir.
Burada üzerinde durulması gereken, bu tür söylemlerin bu menfur terör eyleminin toplumun bazı kesimlerinde onay bulmasını sağlayan bir zemin/ ortam oluşturuyor olmasıdır.