ALLİANZ İzmir’e taşındı.
Ve Gaziemir’de müthiş bir genel müdürlük yaptı.
Açılışını bugün Başbakan Binali Yıldırım yapacak.
Bu kararı aldıklarında Allianz’ın yöneticileri İzmir’de bir medya
turu yapmışlardı.
O günkü konuşmalarımızı hatırlıyorum.
Şirket içinde yapılan bir ankette “Merkezimizi İstanbul dışında bir
başka kente taşımak istesek, neresi olur?” diye sormuşlar.
Ankete katılanların büyük çoğunluğu “İzmir” diye yanıtlamış.
Şaşırmadığımı söylemem lazım.
Çünkü İstanbul’u da iyi bilen ve seven biri olarak; İstanbul’un
İzmir’den başka bir alternatifi olmadığını görüyorum.
Nedenlerini çok yazdım.
Ama şunu söylemeliyim.
İzmir’e olan ilgi hiç de boşuna değil.
Gelelim Allianz’a...
***
Allianz Brand Finance’ın “Global 500” araştırmasına göre “Dünyanın
En Değerli Sigorta Markası” olarak gösteriliyor.
Allianz’ın Türkiye’deki tarihçesi 1923, varlığı ise 1988 yılına
dayanıyor.
1 Eylül 1923’te İtalyan sigorta şirketi Riunione Adriatica Di
Sicurta’nın Şark Sigorta’yı kurmasının üzerinden geçen 51 senenin
sonunda Şark Sigorta, Koç Topluluğu bünyesine katılıyor.
1988 senesinde Allianz, Japon sigorta şirketi Tokio Marine ile
birlikte Şark Sigorta’ya ortak oluyor. 1991’de de Şark Hayat
Sigorta kuruluyor. 1998 yılında Koç Allianz Sigorta ve Koç Allianz
Hayat Sigorta olarak isim değiştiren iki şirket, 2008 yılında
Allianz’ın Koç hisselerini devralmasıyla, Allianz Sigorta ile
Allianz Hayat ve Emeklilik unvanlarıyla faaliyet göstermeye
başlıyor. 2013 yılında Allianz Grubu Türkiye’ye yeni bir yatırım
yaparak Yapı Kredi Sigorta ve Yapı Kredi Emeklilik şirketlerini
bünyesine katıyor.
Sonrasında da faaliyetler Allianz Sigorta çatısı altında
toplanıyor.
İzmir’de açılacak olan operasyon merkezi Allianz Kampüs ile
birlikte Allianz Grubu’nun 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı
yatırımlar 3.5 milyar lirayı geçiyor.
***
Sigorta sektörünün en önemli markalarından birinin İzmir’e gelmesi
çok önemlidir.
Benim iddiam şudur.
İzmir’in İstanbul’a gerçek olarak alternatif olduğu işte bugünkü
açılışla tescillenmiştir.
Dijital kafalı bir İzmir yapalım
İZMİR’i dijital bir şehir yapmak mümkün...
Bunun için Vodafone veya Turkcell’den birinin merkezini İzmir’e
taşıması çok önemlidir.
Ya da...
Dijital platformlara ürün geliştiren kişiler, kurumlar için de
serbest bölgeler yaratılabilir.
Teknoparkların sayısı artırılabilir.
Hizmet sektörüyle bu desteklenebilir.
Bir de turizm eklenir. Film endüstrisini, doğal platoları da
unutmamak gerekir.
Özetle...
İzmir’in kimliği bellidir, gideceği yol da...