Geçen gün hesapladık “Okula başladığından bu yana kaç kere sistem
değişti?” diye...
Beş kere değişmiş.
Sonuncusuyla mı beş, yoksa son değişikliklerle altıncı mı oldu;
inanın sormaya çekindim.
Çünkü gece gündüz ders çalışıyor.
Çocuklarımızı bir yarış atına döndürdük.
Gerçek bu...
Şimdi oğlum Atlas okula başlıyor.
Bu yıl hazırlık sınıfında, gelecek yıl ilköğretimde birinci sınıfa
gidecek.
Benim için de bu bir test olacak.
Ediz’le izlemeye çalıştığım ama her seferinde anlamakta zorlandığım
bu sistemi artık Atlas için takip edeceğim.
Bakalım kaç kere daha eğitim sistemimizi değiştireceğiz.
Her bakan değiştiğinde rötuşlanan, birkaç bakan sonrasında da yeni
baştan düzenlenen bu sistemin artık oturması gerekiyor.
Aslında çok mu zordur, bir düzene oturtmak.
Dünyada başarılı ve sonuç almış modeller var.
Onların iyi yanlarını alsak, kendi ülkemizin gerçeklerine göre
şekillendirsek iyi olmaz mı?
Elbette iyi yaptıklarımız da var, onları da geliştirsek ve milli
eğitim sistemimizi oluşturup değiştirmesek...
Çok şey mi istiyorum.
Kocaman bir ders
BİRKAÇ gündür Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ı
konuşuyoruz.
Türkiye böyle bir ülkedir.
Babası çocuğunu öldürür; bir dizi ihmaller ortadadır ama kimse
üzerine almaz.
Çocuklar serviste unutulur ama hiç kimse “Bu benim hatam”
demez.
Örnek çok, gariplikler de...
Ama biz ne olursa olsun; futbolu konuşmaya devam ederiz.
Milyon dolarlar havada uçuşur, yabancılara verilirken; amatör bir
yıldızın hayallerini süslemeyi de beceremeyiz.
Neyse...
Aslında bugün yazmak istediğim K...