NE güzeldir, ne gururdur, ne mutluluktur, ne büyük şereftir, bir adım öne çıkmak, öne çıkabilmek...
Ve takdir edilmek, alkışlanmak...
Hepimizin ihtiyacı var onaylanmaya, sırtımızın sıvazlanmasına, iyi
şeyler yaptığımızda kulağımıza fısıldanmasına...
Bizde takdir yerine eleştiri daha fazladır.
Teşekkür yerine, yerme daha çoktur.
Bardağın dolu tarafını değil, boş tarafını göstermek daha
makbuldür.
Bizim gibi iflah olmaz iyimserleri bile, bazen yılgınlığa itse de
bu ruh hali, bu toplumun yeni rol modellere, yeni başarı
öykülerine, yeni kurumlara, yeni şeyler söyleyen insanlara ihtiyacı
var.
O yüzden ödül törenlerini hep önemsemişimdir.
Hoşuma gitmiştir.
Bir adım öne çıkıp, sahneye gelen insanları alkışlayalım.
Hem de avucumuz patlayıncaya kadar alkışlayalım.
Hak edilmiş ödüller
HAFTA başında İzmir Gourmet Guide’ın sekizinci sayısı için yapılan özel geceye katıldım.
Guide’ı Mandal Ajans’ın sahibi Serkan Saysen çıkarıyor.
Kitabın içinde İzmir’deki yeme içme mekanları, gastronomi öyküleri
ve bu büyük dünyanın gusto öyküleri yer alıyor.
Geleneksel hale gelen bu gecelerin sonunda da bir ödül töreni
düzenleniyor.
“Bir adım öne çıkanlar” işte bu törenle sahiplerini buluyor.
Gecede 23 mekan ödül aldı ve İzmir’in yiyecek-içecek kültürüne
emeği geçen, kente değer katmış üç simge isme ise Altın Tabak
Ödülleri takdim edildi.
Seçici Kurul’da en başından bu yana görev aldığım için o kadar içim
rahat ki...
Son derece objektif, detaylı, profesyonel, uluslararası kriterlere
uygun seçici bir grup tarafından bu ödüller belirleniyor ve
sahiplerini buluyor.
Hem de bu sefer, belirlenmiş mekanlar halk oylamasıyla da
puanlandırıldı.
Özetle...
Bir adım öne çıkmayı başaranlar gerçekten de bu ödülleri hak etmiş
insanlar, mekanlar ve gruplardan oluştu.
Gastronomide gidecek daha çok yolumuz var