Fabrikadaki işinden dönen Tayfun V. dört aylık hamile eşi Kader
V.’nin sevgilisi olduğu öne sürülen Serkan Sevim’i, çocuğunun
odasındaki gardırop içerisinde saklanırken yakalıyor.
Tayfun V., mutfaktan aldığı bıçakla Serkan Sevim’i öldürüyor, eşini
de hafif yaralıyor.
Tayfun V., gelen ekip tarafından gözaltına alınıp tutuklanıyor.
***
Mahalle toplanıyor; Tayfun V. cezaevine giderken alkışlarla tebrik
ediyor.
“Arkandayız” diyorlar.
“Ağlama, dik dur, seninleyiz” diyorlar.
Ve Tayfun V.’nin serbest bırakılması için imza kampanyası
yapıyorlar.
Tamam kabul, zor bir durum...
Ama arkadaş; herkes kendi adaletini verirse ne olacak, nasıl
çıkılacak olayların içinden...
Adaleti dağıtan belli; mahkemeler, hakimlerimiz...
Güvenliğimizi koruyan, sokakları kollayan yine belli; polisimiz,
askerimiz, güvenlik güçlerimiz...
Ne kadar zor ve kabul edilmeyecek bir durum olsa da; ayrılırsın,
boşanırsın, bir daha da yüzüne bakmazsın.
Karşı tarafın kusuru, hatası, suçu ne kadar büyük olursa olsun,
cezayı kimse kendi adına kesemez.
Ve insan öldürmek bir suçtur.
***
Buna rağmen mahallelinin alkışlarla bunu desteklemesi, teşvik
etmesi, bununla da kalmayıp imza kampanyası başlatmış olmasını
anlamak bir o kadar zordur.
Bize bir şeyler olduğu kesin.
Bu nasıl kafa
ARKADAŞ; bu nasıl bir kafa...
Bu nasıl bir zihniyet...
Bir de felsefe öğretmeni olacak.
Bakar mısınız; sosyal medyadan paylaştıklarına...
“Eşofman kız öğrencileri çıplak yapar” diyor.
“Genç kızın vücut hatlarını gördükten sonra şeytan size üflemiyorsa
ya erkekliğinizi ya da imanınızı kaybetmişsinizdir”
diyebiliyor.
Özür dileyeceğine bir de &ldqu...