ULAŞTIRMA Bakanı Ahmet Arslan, 440 kilometrelik otoyol projesinin ikinci etabını oluşturan Aydın – Denizli otoyolu için 21 Haziran’da ihaleye çıkılacağını açıkladı.
Bunun anlamı şu...
İzmir’den Antalya’ya üç saatte gidebileceksiniz.
Bu büyük rahatlık...
Ve ekonomik anlamda otoyolun geçtiği her kentin kalkınması
demek...
Önümüzdeki yılın sonunda İzmir – İstanbul otoyolu bitmiş
olacak.
Aynı sürede İstanbul’a gidilmiş olacak.
Mesafeler kısaldıkça, kentler arasındaki ilişkiler de
gelişecek.
Bütün bu adımlar İzmir’in önümüzdeki dönemde daha hareketli
olacağını gösteriyor.
Karayollarının modern ve özellikle de otoyollarla örülüyor olması
kalkınmayı, değişimi hızlandırıyor.
İzmir’in tek eksiği kalıyor.
O da direkt uçuşların olması.
Geçenlerde Sun Express’in CEO’su Jens Bischof, İzmir’den Lyon’a
direkt uçacaklarını söyledi.
Sun Express, Pegasus ve Lufthansa’nın İzmir’den direkt uçtukları
yerler var.
Ama bunların sayısı bir hayli az...
Sun Express ağırlı olarak Almanya’ya gidiyor.
Elbette Almanya’nın Avrupa Birliği içindeki ağırlığı çok fazla ama
yine de alternatif yerler olsa İzmir çok farklı bir yer haline
gelir.
Hep yazıyorum.
Bir bölgenin, bir kentin marka olabilmesi için olmazsa olmazlar
var.
Karayolu altyapısı elbette bunların başında geliyor.
Ancak uluslararası bir ayak eklemek için mutlaka direkt uçuşların
olması isteniyor.
Bu sayede yabancı yatırımlar geliyor, yabancıların yatırım yapma
iştahı artıyor.
İzmir geliştikçe bu da olacak.
Direkt uçuşların sayısı önümüzdeki yıllarda mutlaka artacak.
Ama bu konuya hepimizin daha fazla odaklanması gerekiyor.
Barselona ve Lyon
İzmir’e iyi örnekler
SUN Express’in Lyon’a direkt uçmasına sevindim.
Lyon demek gastronom...