Deniz Sipahi Hürriyet Gazetesi

Ege müthiş bir coğrafya

Sabah uzun bir yürüyüş yaptım. Sabah olmasına rağmen sıcaklık gölgede 26 dereceydi. Öğlene doğru sıcaklık 30’un üzerine çıktı. Spor yapanlar yanımdan geçerken...

15 Ekim 2017 | 106 okunma


Sabah uzun bir yürüyüş yaptım.
Sabah olmasına rağmen sıcaklık gölgede 26 dereceydi.
Öğlene doğru sıcaklık 30’un üzerine çıktı.
Spor yapanlar yanımdan geçerken “günaydın” demeyi ihmal etmedi.
Sabah kahvesi için nefeslendiğim yerde Datça’da yaşayanlar beni misafir etti, minik bir sohbet ettik.
Gün boyunca denize girenler, güneşlenenler, Datça’da sonbaharın değil, gitmeye hazırlanan yazın keyfini çıkaranlar vardı.
Küçük ama kendine özgü yapısını koruyan yerlerde hayat böyle akıyor.
Samimi ve doğal...
Denize, ufka bakmayı seviyorum.
Yine öyle yaptım.
O sessizliği, sakinliği içimde hissettim.
Ve dedim ki...
Şu Ege var ya, Ege... Dünyanın en şanslı, en güzel coğrafyası...
Datça için bu normal, güneş burada kendisini aralık ayına kadar hissettiriyor.
Türkiye turizmde kendini daha iyi anlatmalı.
Sezonunu birkaç aya sıkıştırmamalı.
Aralık’a kadar denize girilen müthiş bir coğrafya bu...

 
Datça’yı kurtaran koruma yasası

DATÇA Belediye Başkanı Gürsel Uçar, Şener Tokcan’ın istifasının ardından meclis oylamasıyla koltuğa oturmuş. Başkanlıkta üçüncü yılına giriyor, ama siyasetin içinde 30 yıldır olan biri...
Göreve gelir gelmez Datça’nın tanıtımı için önemli adımlar atmaya başlamış.
Sosyal medyayı en iyi kullanan belediyelerin başında geliyor Datça...
Yüz binlerce takipçisi var.
Datça’yı asıl kurtaran 1990 yılında çıkarılan Korumu Yasası olmuş.
Özel Çevre Koruma Kanunu, Datça ve Bozburun’da mevzi imar planlarını yasaklamış.
Yani çoğu tatil beldesini çirkinleştiren, ranta teslim eden gelişmelerin önüne geçilmiş.
Dolayısıyla Datça bildiğiniz Datça...
Yirmi yıl öncesinden çok farklı değil.
Elbette göze aykırı gelen yapılar da var.
Ama bir Kuşadası’nı, Bodrum’u, Marmaris’i düşündüğünüzde, Datça çok daha doğal kalıyor.
İyi ki, 90’da bu özel yasa çıkmış da buraları korunmuş.
Yoksa Datça da diğer tatil beldeleri gibi çirkinleşirdi.

 
Kışın 22 bin, yazın 100 bin

DATÇA’nın kış nüfusu 22 bin...
Küçük bir yer...
Ama yaz nüfusu bunun beş katı...
Yani 100 binin üzerinde...
Geçen gün de yazmaya çalıştım.
Tatil beldelerinin mutlaka özel yasalarla yönetilmesi ve ödeneklerinin buna göre belirlenmesi gerekir.
Aksi halde beklentileri karşılamak gerçekten zor oluyor.

 
Spor festivalleri öne çıkıyor

DATÇA Belediye Başkanı Gürsel Uçar anlattı, hoşuma gitti.
Datça spor organizasyonlarıyla, festivallerle öne çıkmak istiyor.
Örneğin, devam eden bir etkinlikleri var.
Ve bu organizasyon şubatın tam ortasında...
Bin 500 ve 5 bin metre yüzme yarışları...
Şubat ortasında deniz sıcaklığı ortalama 16 dereceymiş.
Geçen yıl 450 yüzücü katılmış.
Karşı kıyıdan, yani Yunanistan’dan da sporcular katılmış.
Başkan Uçar hepimizi davet etti.
Benim için 16 derece biraz soğuk, ama yine de deneyeceğim.
Spor festivalleri giderek yükseliyor.
Ve bu etkinlikler tatil bölgelerine normal yaz sezonu dışında büyük hareketlilik getiriyor.
Datça işte buna soyunuyor.
Bence doğru bir strateji... Yazı uzun, kışları da ılık geçen bir yer için spor ve sanattan daha önemli bir etkinlik olabilir mi?

 
‘Altın Badem’ çok tutmuş

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ev genci diye bir gerçek var 17 Kasım 2024 | 327 Okunma Belediyeler daha verimli çalışmak zorundalar 15 Kasım 2024 | 107 Okunma Spor ve sanat bile artık birleştirici değil 13 Kasım 2024 | 62 Okunma Sadece bir destek değil bir nefes vermek demek 12 Kasım 2024 | 27 Okunma Hayatları kolaylaştırdılar İzmir’i App Studio yaptılar 10 Kasım 2024 | 33 Okunma