GEÇENLERDE İZMİM’i yazdım.
“İzmir için İzmir’den mimarlık” diye yola çıkan bir grubun
hikayesiydi.
Şimdilerde bu platform bir kooperatife dönüşmüş durumda.
Ağırlıklı mimar ve mühendislerden oluşuyor.
Ama aralarında seramik sanatçıları da var örneğin...
Diyorlar ki...
“Artık hizmet ihraç edelim. Müşavirlik hizmetleriyle de dünyada öne
çıkalım. Kabuğumuzu kıralım ve İzmir dışına da teklifler vermeye
başlayalım.”
Bu ve benzeri organizasyonları her zaman destekliyorum.
Ve hizmet ihracı kavramını gündemimize sokmayı öneriyorum.
***
Yazım üzerine Ticaret Bakanlığı akan danışmanı Mehmet Soylu Güldalı
bir mesaj yolladı.
Şöyle yazmış.
“Yıllardır Bakanlık olarak önem verdiğimiz, desteklediğimiz fakat
teknik müşavirlik sektör temsilcilerinin tamamına ulaşamadığımız
bir konu hakkında yazdınız. Bakanlık olarak sadece mal ticaretine
değil hizmet ticaretine de yoğun şekilde destek sağlıyoruz. Bu
sektör çok ama çok kritik bir işlev üstleniyor çünkü. Tabiri caizse
müteahhitlik sektörünün mutfağı burası. Müteahhitlerimiz dünyanın
dört bir yanında göğsümüzü kabartan projeleri inşa ediyorlar ama
teknik şartname dediğimiz ve en küçük çividen en büyük kolona kadar
hangi standartlarda hangi malzemeler kullanılarak projenin inşa
edileceğine teknik müşavirler karar veriyor. Dolayısıyla onların
belirlediği standartlar çerçevesinde ülkemizden de bu projelerde
kullanılacak malzemeler ihraç edilebiliyor. Yapılan uluslararası
araştırmalara göre teknik müşavirlik firmalarının yurtdışında proje
üstlenmesi, kendi proje bedellerinin en az 50 katı firma sahibi
ülkeye katma değer yaratabilmektedir.”
***
Bence buraya odaklanmamız gereken bir döne...