1999’un ekim ayıydı.
Telefonum çaldı; arayan Nedim Demirağ’ydı.
Gazete Ege maceramız bitmiş, Ankara için gelen önemli bir teklife
evet demek üzereydim.
“Buluşalım” dedi; buluştuk, konuştuk, hem de uzunca konuştuk.
Sonra Ertuğrul Özkök’e telefonu verdi.
Ertesi gün İstanbul’daydık.
Üç gün içinde İzmir, Ankara, İstanbul üçgeninde hızlı bir trafik
yaşamıştım.
Özkök’ün odasında gazetecilik sörfü yaptık diyebilirim.
Ertuğrul Bey, Türk medyasında her zaman yenilikleri savunan bir
genel yayın yönetmeniydi.
Hürriyet’in bölge ekleri her zaman iddialıydı; o günlerde yeni bir
atılım yapmak isteniyordu.
Özkök hep söze başladı, Nedim abi tamamladı.
Nedim Demirağ o odada tam desteğini birkaç kez ifade etti.