Gündem ağır...
Ukrayna-Rusya gerginliğini unutturan bir süreç yaşıyoruz.
İsrail’in Gazze’ye orantısız bir güçle saldırısı hem üzüyor, hem de
Ortadoğu’daki dengeleri de bozuyor.
Pandemi sonrasında hızlı büyüyen ekonomiler, son çeyreklerde
duraklıyor ya da küçülme eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Türkiye gibi ülkeler için bu dönemi yönetmek inanın çok daha
zor.
Geçen hafta ihracat ağırlıklı çalışan işletmelerle vakit
geçirdim.
Türkiye dinamik bir ülke; 85 milyon nüfusuyla birçok ülkenin
dikkatini çekiyor.
Ama bizi büyütecek, geliştirecek, değiştirecek asıl lokomotif
ihracattan geçiyor.
Dünyayla rekabet edebilen bir sanayimiz var ve nitelik olarak da
aranan ürünler üretiyoruz.
Konuştuğum işletmeler, birlikler kurun bir süredir aynı yerde
durmasının ihracatçıyı sıkıntıya soktuğunu söylediler.
Özellikle bazı sektörlerde rekabetçi fiyat dengesinin de
bozulduğunu ifade ediyorlar.
Avrupa’da enflasyon, Türkiye’de de kur hareketlendiğinde iç
piyasalar hareketleniyor.
Dünyanın kriz algısı kendi geçmişleriyle alakalı...
Türkiye için de dövizdeki hareketlilik iç piyasada başka sorunlara
yol açıyor.
İhracatçı için farklı bir kur uygulanabilir ya da ihracatı teşvik
eden yeni çözümler getirilebilir.
Geçen hafta ziyaret ettiğim işletmelerde ortak konu buydu...
En fazla çocuğa ulaşan proje
Ege Kültür Vakfı Kurucularından ve Yönetim Kurulu Üyesi Yeşim
Mançe aradı.
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için planladıkları Müzikli
Söyleşiler organizasyonundan bahsetti.
Müzikli Söyleşiler 27 Kasım akşamı Adnan Saygun’da olacak.
Ege Çağdaş Eğitim Vakfı, Ege Özel Okullar Birliği organizasyona
destek veriyor.
SEV, İTK, Çamlaraltı öğrencilerinden 100 gencimiz koroda
olacak.
Finalde de bin çocuk aynı anda koroya katılacak.