Deniz Sipahi Hürriyet Gazetesi

İnanın güzel şeyler de oluyor

Biliyorum zor, ama yine de deniyorum ve ilgimi çeken öykülerin içine dalıyorum. İnanın o kadar iyi geliyor ki... Türkiye’de güzel şeyler de oluyor. İzmir’de hele çok güzel şeyler oluyor. Bu öyküleri...

03 Aralık 2017 | 122 okunma


Biliyorum zor, ama yine de deniyorum ve ilgimi çeken öykülerin içine dalıyorum. İnanın o kadar iyi geliyor ki...
Türkiye’de güzel şeyler de oluyor. İzmir’de hele çok güzel şeyler oluyor.
Bu öyküleri duydukça, yeni insanlar tanıdıkça, tanıdığım insanların başarılarını dinledikçe kendime geliyorum.
Bana doping oluyor. Bu Pazar öyle öykülerden birini anlatacağım size...

 
Hayata hazırlanmak öğrenciyken başlar

MELTEM Kolday’ı uzun yıllardır tanıyorum.
Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi...
Hacettepe Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümü mezunu, sonrasında Bilkent’te çalışmış. “Öğrenciye ders anlatmanın dışında öğretmenlerin öğrencileri hayata hazırlamakla ilgili çok daha üstün bir görevleri olduğunu orada öğrendim” diyor Meltem...
Öğrencileri kendi çocukları gibi gören hocaları her zaman takdir etmişimdir. Yıllarca birçok üniversitede ders verdim, gördüğüm en büyük eksiklik buydu.
Yani çocuklarımızı hayata hazırlamak, iç motivasyonlarını artırmak, gelecek hayalleri kurdurmak.
Ve iş hayatının dalgalarıyla başa çıkmayı öğretmek...
Meltem Kolday’ı bugün size anlatmamın sebebi de bu...
Dokuz Eylül’de güzel şeyler yapıyor.



***
Önce fakülte ile TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu arasında 2013 yılında bir işbirliği protokolü yaptırıyor. Bu protokolden “iş yaşamında kadın” diye bir ders yapıyorlar. Fakültenin tüm bölümlerinin 3. ve 4. sınıflarına açık seçmeli bir ders, ama ilk gün, ilk beş dakikada kontenjanı doluyor. Her hafta iş hayatından başarılı kadınları konuk ediyorlar. Tabii, bazen başarılı iş erkekleri de oluyor.
Kolday diyor ki...
“Öğrencilerimiz başarısızlık, hayal kırıklıkları, çöküşler, yanılgılar olmadan hayatta düz bir çizgide ilerlemenin mümkün olmadığını ama mücadele etmenin, inandığı şeyin peşinden gitmenin, esnek olabilmenin önemini ve hayatı başarmanın pek çok yolu olabileceğini görüyor. Her hafta farklı bir sektörün dinamikleri hakkında bilgi sahibi oluyor.”
Bence bu sadece öğrenciler için de bir deneyim değil, konuklar için de bir tazelenme oluyor.
Ben de benzer toplantılara katılınca kendimi daha iyi hissediyorum.
Birkaç dönemdir Aysel Öztezel ile dersin tüm illerde, üniversiteler ve TOBB girişimcilik kurulları işbirlikleriyle çoğaltılmasına uğraşıyorlar.
***
Meltem Kolday, sonrasında diğer STK’larla fakülteyi buluşturmaya başlamış. TEV, Koruncuk, Değişim Liderleri Derneği, TURKISHWIN gibi...
İzmir’deki tek campuswin kulübünü Kolday, iki öğrencisiyle birlikte kurmuş.
Yani İzmir’in “iş yaşamında kadın” kulübü de artık bulunuyor. Meltem aynı zamanda İZİKAD’ın da danışmanı ve Gençizikad projesindeki üyelerin neredeyse tamamı kendi öğrencileri...
Ve galiba çok yakında genç TÜGİAD da gelecek.
Şunu biliyorum.
Üniversiteler elbette çok önemli...
Ama öğrenciler okurken, iş hayatıyla ilişki içinde olmalılar, gözlem yapmalılar ve geleceğe hazırlanmalılar.

 
Birleşmiş Milletler
protokol imzalayacak

İKİ yıl önce YÖK’ten bir duyuru gelir. Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonları kurulması istenmiş. Zorla kendisini komisyona aldırmış. İlk toplantıda, “Birleşmiş Milletler destekli bir toplumsal cinsiyet eşitliği dersi oluşturalım, bunu da fakültenin tüm bölümlerinde 1. sınıflara zorunlu ders olarak koyalım” teklifinde bulunmuş.
Meltem Kolday şöyle anlatıyor...
“Bizim dekanımız kadın, dekan yardımcılarımız, bölüm başkanlarımız kadın... Yaparsak biz yaparız dedim. Bu harika kadınlar topluluğundan çok destek gördüm. Hiç kimseyi tanımadığım BM’de, arkadaşımın ablasının çalıştığını öğrendim. Zeliha Ünaldı, ikimizin de ortak bir delilik içinde olduğumuzu fark etmiş olacak ki, destek vermenin ötesinde ‘Size her dönem iki uzman gönderelim, birer chapter da onlar anlatsın’ demez mi... İzmir’e döner dönmez dekanımız Yasemin Arbak başta olmak üzere fakültedeki harika kadınlar ordusu imdadıma yetişti, hızla çalışarak dersi BM ile birlikte şekillendirdik, senatodan geçti ve bu dönem üçüncüsünü veriyoruz. BM ilk kez bir fakülte ile protokol imzalama aşamasına yakın duruyor.”
Evet...
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği, İzmir’de Dokuz Eylül’de ders olarak okutuluyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ev genci diye bir gerçek var 17 Kasım 2024 | 327 Okunma Belediyeler daha verimli çalışmak zorundalar 15 Kasım 2024 | 107 Okunma Spor ve sanat bile artık birleştirici değil 13 Kasım 2024 | 62 Okunma Sadece bir destek değil bir nefes vermek demek 12 Kasım 2024 | 27 Okunma Hayatları kolaylaştırdılar İzmir’i App Studio yaptılar 10 Kasım 2024 | 33 Okunma