Çünkü bir çocuğumuzun hayatını değiştirebiliyorsak bu bazen
dünyalara bedel anlamına geliyor.
Çünkü küçük destekler ileride büyük sonuçlar getirebiliyor, böylece
toplumlar da değişiyor.
Karşıyaka Belediyesi’nin organize ettiği “Karşıyaka’nın Filizleri”
projesi; Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Küresel Dernekler
Forumu (ORUFOGAR) tarafından da 5 kıta, 30 ülke ve 150 şehre
‘Uygulanabilir Örnek Proje’ olarak gösterildi.
Filizler, iki yıl önce de Avrupa Kamu Sektörü Ödülleri’nde,
Avrupa’nın En İyi Uygulanan Sosyal Sorumluluk Projesi
seçilmişti.
Bence her iki ödül de haklı ödüller.
Sosyal sorumluluk projeleri bugünün dünyasının olmazsa
olmazları...
Ve yerel yönetimler bu projelerin itici güçleri olmalılar.
Karşıyaka’nın Filizleri’ni destekliyorum.
Sizler de destekleyin.
İyi ki gençlerimiz var
Pazar günkü yazımda 9 Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi
Öğretim Görevlisi Meltem Kolday’dan bahsetmiştim.
Kolday’ın önerisiyle cinsiyet eşitsizliği birinci sınıf zorunlu
ders haline getirilmişti. Birleşmiş Milletler projeyi sahiplenen
kurumlardan biri... Ve yakında bir protokol de imzalanabilir.
Bir süredir “İzmir’i turuncuya boya” kampanyasına destek oluyoruz.
Aslında projenin ana fikrini ortaya atan Birleşmiş Milletler...
“Orange the World” yani dünyayı turuncuya boya projesi BM’nin
koordinasyonunda sürüyor.
Meltem Kolday, projeyi birkaç yıl önce BM’nin Türkiye
yetkililerinden Zeliha Ünaldı’dan tesadüfen öğreniyor.
Geçen yıl Dokuz Eylül’deki “platform up” adındaki gönüllülük
platformunda turuncu öykü başlıyor.
Dikkat çeken bu platformun farklı liseleri ve üniversiteleri bir
araya getirmesi...
Kimler mi var?
Gelişim Koleji’nin ilköğretiminden Arif Tutsak, Ege
Üniversitesi’nden Doç. Dr. Altuğ Günal, Katip Çelebi’den Doç. Dr.
Nesrin Demir, Yaşar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Huriye Toker,
Bahçeşehir’den Dr. Aylin Gil, Gül Uzun, Dokuz Eylül’den Doç. Dr.
Özge Özgen, Doç. Dr. Alper Arısoy, Özlem Topdağı, Birleşmiş
Milletler UNFPA’den Meltem Ağduk ve UNWOMEN / Mukim
Koordinatörlük’ten Zeliha Ünaldı...
Güzel olan toplumun farklı kesimlerinden, farklı yaşlardan, farklı
kültürlerden ve farklı fikirlerden gelen gençlerin toplanıp
toplumsal eşitsizlik konusunu tartışıyor olmaları...
Üniversiteler, öğretim görevlileri ve diğer kurumlar bu projede
sadece koordinatör olarak bulunmuşlar.
Asıl projenin yürütücüleri gençler olmuşlar.
Bence örnek ve doğru bir proje...
Hep söylüyorum.
Y ve Z kuşağı çok farklı...
Ne yapmak istediklerini çok iyi biliyorlar, toplumsal meselelerle
ilgileniyorlar, çözüm odaklı düşünüyorlar ve sorguluyorlar.
Kaderlerine razı olmuyorlar.
Ben gazeteciliğim boyunca bu gençlere ve aklı genç olanlara
yazılarımda hep yer vermeye çalıştım.
Bunun birçok nedeni var.
Ama en önemli nedeni; doğru rol modellerin vitrine
çıkabilmesidir.
Çünkü iyi ve doğru örnekler değişimi de hızlandırıyor.
Gençlerimiz iyi ki varlar.
Turuncu dalga büyüyor.
İyidir...