ÖNCEKİ gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı, dün de
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul için uyarı yaptı ve “Toplu mekanlara
girmeyin” dedi.
Bu uyarılara rağmen kalabalıklar devam ediyor.
Bizde böyledir; yasak gelmeden kimse geri adım atmaz, evlerine
gitmez, gitse bile evlerde kalabalık olmaya devam eder.
Akdenizlilik biraz da böyle, hoşuma gitmiyor değil ama galiba bu
sefer işi tutmak gerekiyor.
Bakın kimse ekonominin durmasını istemiyor.
Fabrikalar çalışsın, çarklar dönsün istiyor.
Kısıtlı da olsa sosyalleşme kontrollü devam etsin, insanlar günlük
hayatlarını sürdürsün de isteniyor.
Ama yine biliyorum; sert yasaklar gelmeden kimse izana
gelmeyecek.
Akdenizliyiz, Egeliyiz; sıcakkanlıyız, biraz da kural
tanımadığımızla gurur duyuyoruz.
Anlıyorum...
Ama benzer ülkelerdeki rakamlar, tablo bir felakete doğru
gidildiğini gösteriyor.
Bir kere olsun; biz farklı davranamaz mıyız?
Bu salgını, bu pandemiyi lehimize çeviremez miyiz?
Örneğin işimize gidip evmize dönsek ve çok kalabalıklar içinde
olmasak...
En azında bu kışı böyle bitirsek.
Yapabilir miyiz?