BİR süredir yazıyorum.
Yaklaşan yerel seçimlerde bütün gözler üç büyük şehirde olacak ve
bana göre İzmir yine ön planda olacak.
Herkesin beklediği bir haber vardı.
Dün Aziz Kocaoğlu’nun kararı netleşti.
Ve, “2019 Mart yerel seçimlerinde aday olmayacağım” dedi.
Bekliyor muyduk?
Doğrusunu söylemem gerekirse biz gazeteciler bekliyorduk.
İzmir gibi bir şehri yöneten kişiyle farklı ortamlarda birlikte
oluyor, farklı olaylar karşısındaki tepkilerini görüyorsunuz.
O yüzden Kocaoğlu’nun aklındakileri bilebildiğimizi
düşünüyorum.
Aslında Aziz Bey’in aklı karışık değildi, kararını çok önceden
vermişti.
Ama hep söz verdiği gibi seçimlerden 6 ay kala açıklamayı tercih
etti.
2004’te Ahmet Piriştina’nın vefatıyla göreve gelen Kocaoğlu, ikinci
dönemi istemiş ama üçüncü dönemi kendine göre bir şarta
bağlamıştı.
O da dün açıkladığı gibi Binali Yıldırım’ın İzmir büyükşehir
adaylığıydı.
Kocaoğlu’nun “Devam” dediği bir yerde, Genel Merkez’in bana göre
alternatif araması da doğru değildi.
Seçimlere gidildi ve kazanan Kocaoğlu oldu.
Değişik dönemlerde birçok kez ağzından, “İnsanlar zirvedeyken
bırakmalı” dediğini duyduk.
Ve bu sözünü dünkü basın toplantısında da tekrarladı.
Şimdi ne olur?
Bir süredir hareketli olan kulisler dalgalanmaya başlar.
Düne kadar, “Ben aday olmam” diyenler; etrafının, “Niye olmasın?”
telkinleriyle sokağa çıkıp nabız yoklarlar.
Genel Merkez’in dikkatini çekmeye çalışırlar.
CHP yönetimine tanıdıklarını arattırıp, “Bizim adayımız bu ya da
şu” dedirtirler.
Bütün bunlar normal...
Bir koltuk boşalıyorsa ve bu koltuk İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanlığı ise aday adayı çok olur.
Hem de çok olur...
Kocaoğlu kapıyı
tamamen kapattı mı?
DÜNKÜ basın toplantısını ben şöyle yorumladım.
Kocaoğlu özetle ve mealen dedi ki:
“Ben görüşlerimi açıkladım. İlkelerimi anlattım. Yaptıklarımı
hatırlattım, olaylar karşısındaki vizyonumu ortaya koydum. Ve
yaklaşan seçimlerle ilgili görüşmelerimi net olarak açıkladım. Bu
benim kararım. Şimdi bundan sonraki süreci yönetmek Genel Merkez’in
işidir.”
Dediğim gibi bunlar benim Kocaoğlu’nun açıklamalarından mealen
yazdığım cümleler...
Siyasette kapılar kapanmaz.
Bu Kocaoğlu’nun kararı...
Şimdi Genel Merkez düşünecek, taşınacak, aday adaylarını görecek,
seçim atmosferine bakacak, rakiplerinin adaylarına bakacak ve sonra
karar verecek.
Peki, CHP Genel Merkezi, “Aziz Bey, senin kararına saygılıyız. Gel
bir kere daha bu görüşünü yeniden değerlendir” der mi?
Bunu bilemem.
Ama bildiğim tek şey, siyasetin bir imkanlar sanatı olduğu ve
alternatiflerin her zaman olacağıdır.
Sizce Genel Merkez’in
bilgisi var mıdır?
AZİZ Kocaoğlu dünkü basın toplantısına çıkmadan önce Genel
Merkez’i arayıp içeriğiyle ilgili bilgi verdi mi?
Sanmıyorum...
Çünkü üçüncü adaylığında da Genel Merkez’in fikrini almadan
açıklama yaptığını biliyorum.
AK Parti ne yapar
MHP destekler mi?