MEDYA organ bağışı konusunda her zaman iyi sınav vermiştir.
Bu konuyu hem gündeme taşımış, hem de iyi örneklerle bağışçı
sayısının artmasını sağlamıştır.
Yeterli mi?
Elbette değil.
Türkiye’de organ bekleyen çok sayıda hasta var.
Onların hayata yeniden tutunması en büyük dileğimiz...
Biz Hürriyet olarak üzerimize düşeni her zaman yaptık, yapmaya da
devam edeceğiz.
Sevindirici olan medyanın bu konuda geniş bir konsensusa sahip
olması.
Geçenlerde Posta güzel bir manşet yaptı.
İmmün yetmezliği nedeniyle ilik nakli olması gereken 9 aylık
Alpaslan bebeğe bir donör bulunmuştu.
Ama donör son dakika kararını değiştirince herkes büyük bir hayal
kırıklığı yaşadı.
Ben gazeteci olarak benzer olaylara çok tanıklık ettim.
O yüzden sevinçleri de iyi bilirim, hüzünleri de...
Posta çok güzel bir başlık atmıştı.
“Lütfen bir kez daha düşün” diye...
Gerçekten öyle...
Alpaslan bebek için de, donör bekleyen binlerce hasta için de bir
kez daha düşünün...
Çünkü yapmanız gereken düşündüğünüzden çok daha kolay...
Bir kere kan veriyorsunuz, eğer bir uyum varsa sonra bir kere
daha...
Hepsi bu...
Sonuçta bir hayat kurtuluyor ve sizin sayenizde o insan kendine
ikinci bir şans buluyor, yeniden doğuyor.
Organ bağışçısı olmak, donör olmak o kadar değerli ki...
Lütfen herkes bir kere daha düşünsün.
Başarılar Ali Koç
LİDERLERİN meydanda olduğu, seçime sayılı günlerin kaldığı bir
dönemde Fenerbahçe Spor Kulübü’ndeki başkanlık yarışı da bir bu
kadar ilgi çekti.
Sonuçta Fenerbahçe’nin yeni başkanı Ali Koç oldu.
Yıllardır yazıyorum.
Sivil toplum örgütlerindeki başkanlık görevlerinin süreleri mutlaka
sınırlandırılmalıdır.
Yasal olarak sınırlama olamıyorsa bu geleneksel hale
getirilmelidir.
20 yıllık başkanlıklar çok uzun sürelerdir.
Doğrudur, Aziz Yıldırım, Fenerbahçe için efsane bir başkandır.
Gerçekten de tesisleşme adına önemli işler yapmıştır.
Sadece Fenerbahçe’nin yeni ve modern tesislere kavuşmasını
sağlamamıştır.
Rakiplerini de ateşleyerek Türkiye’nin güzel tesisler kazanmasına
öncülük etmiştir.
Ali Koç’un başkan seçilmesi bu hizmetlerinin unutulacağı anlamına
gelmez.
Nitekim Ali Koç da teşekkür konuşmasında bu yazdıklarımı sıralayıp,
“Bütün bunlar Aziz Yıldırım’ı efsane başkan olması için yeterlidir”
dedi.
Ali Koç’a başarılar diliyorum.
Türk sporuna yeni bir heyecan getirdiği kesindir.
Meydanların dili
ŞU ana kadar yaratılan seçim atmosferinden memnunum.
Tabii yerelden bahsediyorum.
Çanakkale’den Antalya’ya kadar olan izlediğimiz bölgeyi kast
ediyorum.
Ama Türkiye genelinde de farklı bir şey yok...
Bazen sivri çıkışlar olmasına rağmen yine de adaylar kullandıkları
üsluba, tona dikkat ediyor, kelimelerini dikkatlice seçiyorlar.
Bu iklim inanın sokağa da yansıyor.
Meydanların dili yumuşak olunca vatandaşın da daha iyi oluyor.
Ya bu yollar yapılmış olmasaydı?