Yasin Tokat ile Denizli Güney’de Pamukkale Bağcılık’ta buluştuk. Bir gün boyunca bağların arasında kaybolduk, sohbet ettik, yemek yedik, dertleştik.
Benim için unutulmaz günlerden biriydi.
Dönüşte bir yazı yazdım.
Dedim ki; “Eğer bir fikriniz varsa, o fikri hayata geçirebilecek iddianız, enerjiniz varsa….. Bir Don Kişot gibi hayata meydan okumayı göze almışsanız. O ideal uğruna hayatınızı ortaya koyuyorsanız. İnanın, dünyalar değişir. Ve o değişen dünyada yeni fikirler ortaya çıkar, yeni hayatlar kurulur, yeni başarı öyküleri yazılır. Tıpkı Denizli’de; Güney’de olduğu gibi...”
Bu iddiayı koyan isim Yasin Tokat’tı.
İtalya’nın Toscana’sından, Fransa’nın Bordeaux’sundan farksız; belki de gelecekte çok daha iyi olacak bağları görünce çok etkilenmiştim.
Türkiye’nin bütün üreticileri oradaydı.
Müthiş bağlar kurulmuştu, yenileri de dikiliyordu.
Bu zihniyet devrimini yapan Yasin Tokat’tı. Tokat, Pamukkale Şarapları’nı bugünlere getiren kişiydi.
Gerçi bütün aile bu işin içindeydi, ama öncülük yapan, inatla bu idealin peşinden koşan Yasin Tokat’tı.