CUMA akşamı Ali Poyrazoğlu’yla biraz sohbet ettik.
İzmir’e gelmekten her zaman büyük keyif aldığını söyledi.
Sanatçıların İzmir’i sevmelerinin haklı gerekçeleri var.
Gerçekten de İzmir seyircisini ayrı bir yere koyuyorlar.
Çünkü ilgililer, duyarlılar, her zaman sanatçının yanındalar...
Bir kentin sanata olan duyarlılığı en az ekonomisi kadar
önemlidir.
Her fırsatta söylüyorum.
Bir ülkenin, bir kentin sanayisinin tek başına gelişmiş olması
yeterli değildir.
Bunu sporla, sanatla da tamamlamanız gerekir.
İzmir’in işte böyle bir şansı var.
Ama şansızlıklarını da yazmalıyız.
***
Ali Poyrazoğlu dedi ki...
“Eskisi gibi gelemiyoruz. Çünkü oyun oynayacak yer bulmakta
zorlanıyoruz...”
Poyrazoğlu; böyle söyleyince kentte etkinlik yapılabilecek
salonlara baktım.
Gerçekten de durum sıkıntılı...
Eğer İzmir böyleyse; siz başka yerleri bir düşünün.
Sıralayım.
***
Bostanlı Suat Taşer Salonu 900 kişilik, 2017’de 80 etkinlik
yapılmış.
Narlıdere 500 kişi, 20 etkinlik...
Sabancı Kültür Merkezi 450 kişi, 20 etkinlik...
Tepekule 700 kişi, 10 etkinlik...
İsmet İnönü Sanat Merkezi 700 kişi, 5 etkinlik...
***
Etkinlik dediğim; turne tiyatroları ve biletli konserleri
kapsıyor.
Yani hepsi tiyatro da değil.
Düşünebiliyor musunuz; salon da az, etkinlik sayısı da...
Böyle olunca turnelerin sayısı da azalıyor, canlı performansların
sayısı da...
O yüzden İzmir’in bir opera binasına acil ihtiyacı var.
O yüzden İzmir’in yeni tiyatro salonlarına ihtiyacı var.
O yüzden büyük kitleleri toplayacak konser salonlarına ihtiyaç
var.
AKM’de tiyatro neden yapılmıyor?
TİYATRO eğitimi de almış, tiyatroyu çok seven biri olarak merak
ettiğim bir konu...