İZMİR Ekonomi Üniversitesi’nin açılış törenine katıldım. Üniversitenin bir geleneği var. Her yıl kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim konuk konuşmacı oluyor. İki kere Demirel’i dinlemiştim. Demirel kendine özgü üslubuyla müthiş iki konuşma yapmıştı.
Yine hatırlıyorum, bir keresinde İtalya’nın eski başbakanlarından
Romana Prodi açılış konuşmalarından birini yapmıştı.
Prodi’yle Paris’te EXPO yarışında tanışmıştık.
İzmir’in rakibi İtalya’nın Milano kentiydi ve Prodi heyetin başkanı
olarak ince bir diplomasi yapmıştı.
Prodi’yle yemekte bu süreci konuşmuştuk, “Biz şanslıydık, İzmir’in
hakkıydı” demişti.
Ve Türkiye’nin yerinin Avrupa Birliği olduğunu ısrarla söylemiş,
“Biz nişanlı gibiyiz. Birbirimize iyi davranmalıyız ki evlilik
gerçekleşsin” diye de espri yapmıştı.
***
Bu yılın açılışını Arkas Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Lucien
Arkas yaptı.
Bay Arkas’ı uzun yıllardır tanıyorum ve çok kez dinledim.
Bana göre dünkü konuşması sadece gençlere değil, herkes için bir
ders niteliğindeydi.
Arkas bugün sektörünün lideri ve büyük işler yapıyor.
Türkiye’nin gurur duyduğu bu şirketin merkezinin İzmir’de olması
ise bizler için ayrıca önemli...
***
Lucien Arkas dedi ki...
“Şans bir kuyruklu yıldız gibidir. Görürsün, bir anda kaybolup
gider. Biraz dikkatliysen, biraz nereye baktığını bilirsen,
kuyruklu yıldızı görür ve şansı kendine göne kullanabilirsin.”
Gerçekten de öyle değil midir?
Bazıları görür, bazıları seyirci kalır.
Siz görenlerden olun tamam mı?
Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiği bir dönemde unutmamamız
gereken bir tavsiyede de bulundu.
“Sıkıntılar olur, sıkıntılar geçer. Siz doğru bildiğinizi yapın.
Bıkkınlığınız varsa, gücünüzü zayıf hissediyorsanız; güzel
hayallerinizi, isteklerinizi, beklentilerinizi gözden geçirin.
Bizim yılmak, bıkmak gibi bir lüksümüz yok.”
Ben Türkiye’nin geleceğine inananlardanım.
En azından şunu biliyorum.
Büyüklerin yaptığı hataları gençler yapmayacak.
Dünyadaki değişimi önceden kavrayıp bunun hazırlığını yapacak.
Sektör yaratan bir şirket
BEN Arkas’ı böyle yorumluyorum.
Belki dünyada ilkleri yapan değil, ama Türkiye’deki sektörel
yenilikleri, ilkleri getiren bir firma Arkas...
Konteynerdeki çözümler örneğin...
Dünya ticaretinin gelişmesinde konteyner denilen o sihirli kutunun
büyük bir önemi var.
Bu sayede ürünler kırılmadan, dökülmeden, bozulmadan kıtalar arası
yolculuğa çıkıp sahiplerine ulaştırıldı.
Bu sayede dış ticaret hacmi arttı.
Lucien Arkas işte bu hikayeyi anlattı.
Ve dedi ki...
“Bazen geleceği okumak için beklemeniz gerekmez. ABD’de çıkan bir
ürünün Türkiye’ye gelmesi zaman alabilir. Ama siz geleceğini
bilirseniz, hazırlığınızı buna göre yaparsınız.”
Ben Lucien Arkas’ı Türk dış ticaretinin gelişmesindeki önemli
oyunculardan biri olarak görüyorum.
Hem öncülük yaptığı, hem yenilikleri izleyip Türkiye’ye getirdiği,
hem de Türkiye’ye özgü modellerle bir adım öteye taşıdığı
için...
Her fırsatta yazıyorum.
Lokal değil, global düşünen; fikir ihraç eden, teknoloji geliştiren
şirketlere ihtiyacımız var.
Ben de dün Arkas’ı dinlerken kendi adıma da önemli dersler
çıkardım.
İzmir bir eğitim şehri olmalı
BUNUN için her şey var, ortam müsait, altyapısı düzgün ve İzmir
olağanüstü olanaklar sunuyor.
İzmir Ekonomi çok başarılı oldu.
Yaşar Üniversitesi’yle eminim Selçuk Yaşar gurur duyuyordur.
Ege ve Dokuz Eylül, Türkiye’nin en güçlü üniversiteleri arasında
gösteriliyor.
Katip Çelebi giderek kamuoyunda daha çok yer buluyor.
İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin kıymetini bilmeliyiz,
harika işler yapıyorlar.
İzmir Demokrasi Üniversitesi yeniden doğmaya hazırlanıyor.
Ve Tınaztepe geliyor.
Bunlar üniversitelerimiz, bilin ki özel okullarımızın da
popülaritesi giderek artıyor.
Son yıllarda kapasitelerini yüzde 100 dolduruyorlar.
İzmir’in okullarına büyük bir ilgi olduğunu görüyorum.
Bu kent yeni okulları, üniversiteleri de kaldırır.
Çünkü gelen herkes, okuyan her genç burada olmaktan mutlu...
Hoş geldin Tınaztepe