İddialı kentlerden biri de İzmir...
Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun
başkanlığında bir toplantı yapıldı ve oluşturulan komiteye yetki
verildi.
Komite bundan sonra toplantılar yapacak, temaslar kuracak ve geniş
anlamıyla İzmir adına lobicilik yapacak.
***
Ben bu görüşmeler yapılırken bir yazı yazdım.
Ve dedim ki:
“Haydi İzmir Partisi göreve...”
Meclis’te görev yapan AK Partili, CHP’li, MHP’li, HDP’li ve İyi
Partili milletvekillerimiz var.
Biliyorsunuz işin içine siyaset girince yorumlar da, konuşmalar da
değişiyor.
O yüzden “İzmir Partisi” kavramını özellikle kuruyorum.
İzmir Partisi’nde siyaset yok.
Peki ne var?
İzmir var, İzmir olmalı...
Bazı önemli ve birleştirici meselelerde siyaset arka plandadır.
Bence EXPO gibi uluslararası büyük projelerde, otomobil gibi milli
meselelerde parti menfaatlerinden daha çok ülke ve yaşadığımız
bölgenin menfaatleri ön plana çıkmalıdır.
Şu fotoğraf hoşuma gitti
AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret etmiş ve yerli otomobil konusunda
desteğini dile getirmiş.
Bizde siyasetin dili uzun zamandır ayrıştırıcı...
Ben ise birleştirici, yapıcı bir dili her zaman tercih
ediyorum.
Günlük hayatımda da böyleyim.
Bardağın boş tarafını değil, dolu tarafını görenlerdenim.
Siyaset birleştirici olmalı.
Siyasetçi elbette parti menfaatlerini göz önüne alarak
konuşacak.
Ama bu birlikte fotoğraf vermeye mani değil ki...
Birlikte konuşmaya, tartışmaya, yorum yapmaya mani değil ki...
Hep birbirlerini eleştirecek değiller ya, arada bir ortak bir
karenin içinde buluşup mesajlar da verebilir siyasetçiler.
O yüzden bu fotoğrafı çok sevdim.
Kocaoğlu’na bir öneri