UZUN tatil bitti; eylül başladı.
Okullu çocukları olanlar bir telaş daha yaşar sonrasında hayata
dönülür.
Bu ay bizi siyasi kulisler bekliyor.
Gerçi bu konuşmaların harareti ekimde daha da artar ama eylülü bir
hazırlık olarak görün.
Aslında genel merkezler toplantılarını yaptılar bile...
Hem AK Parti, hem de CHP yaklaşan yerel seçimleri konuşmak için bir
araya geldiler.
Belediye seçimleri AK Parti için önemli çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan
ilk önemli deneyimini başkanlıkla yaptı.
O süreç kendisini önce Başbakanlığa, sonra da Cumhurbaşkanlığı’na
taşıdı.
AK Parti’nin çekirdek kadrosu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde
şekillenmişti.
Erdoğan iktidara gelmenin de, iktidarda kalmanın da yerelden
geçtiğini çok iyi biliyor.
Muhalefet için de bu geçerli...
İktidara yürüyüş de bana göre buralardan geçiyor.
Belediyelerdeki başarı partilere iktidara giden yolu açıyor.
Elbette her bölgenin, her kentin seçimi ayrı bir önem taşır.
Ama büyükşehirlerdeki seçimler bir başka önemli.
Oy depoları buralarda çünkü ve sandığa gittiğimiz günün gecesinde
değerlendirmeler işte bu kentler üzerinden yapılır.
İstanbul, Ankara ve İzmir; ister istemez dikkatler bu şehirlerde
olacak.
AK Parti’nin değişimi önceden başlattığını biliyoruz.
Yeni isimleri AK Parti’de göreceğimizi düşünüyorum.
CHP de bu değişimi yapmalı...
Genel Merkez’in böyle bir isteği ve mesajı var ama bu listelere
nasıl yansıyacak göreceğiz.
Ege Bölgesi her parti için de önemli...
Balıkesir ve Uşak’ta geçmiş dönemlerde her üç parti de seçimlere
iddialı hazırlanmıştı.
MHP bir önceki dönemlerde Balıkesir ve Uşak’ta seçimleri
kazanmıştı, sonrasında AK Parti başarılı oldu.
Manisa’da ise MHP Cengiz Ergün ile üçüncü döneme imzasını atmak
istiyor.
Muğla’da dört dönemdir Osman Gürün başkanlık yapıyor.
CHP’nin bu sefer ki tercihi merak ediliyor.
Ve İzmir...
99’dan bu yana sosyal demokratların başkanlığı aldığı bir yer
İzmir...
90’ların başında Burhan Özfatura ANAP ve DYP’den seçimlere girmiş
ve kazanmıştı.
Bakalım bu sefer İzmir’de seçimin rüzgarı nasıl esecek.
Bunun için önce Aziz Kocaoğlu’nun kararı beklenecek.
Kocaoğlu’nun kararı sadece CHP için değil, diğer partiler için de
önemli.
Adaylık süreci buna göre şekillenecektir.
Özetle...
Sürprizli, değişim rüzgarlarının eseceği bir sonbahara
giriyoruz.
Bulup teşvik etmeliler
ÇOK aday adaylı süreçlerden çekinmemek lazım...
Hatta desteklemek de gerekiyor.
Herkesin gönlünde siyaset yapmak olabilir.
Ama bunun için mevcut partilerimizin yapısı yeni girecekler için
uygun olmayabilir.
O yüzden uzun zamandır yazıyorum.
Diyorum ki...
Genel merkezlerin bir görevi de bu insanları bulup çıkarmaktır.
Onları davet etmektir.
Teşvik etmektir.
Başka türlü insanlar cesaret edemezler.
Ben olsam öyle yapardım.
Siyasette gördüğüm bir eksik
BİR de şu var.
Siyasette rakipleri sürekli eleştirmeye alışmışız.
Destek mesajları garip karşılanıyor.
İcraat yapan herkes yanlış da yapabilir.
Önemli olan yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebilmektir.
Diyalog dilini, siyasette nezaketi unutmamak da gerekir.
Ben bunun eksik olduğunu görüyorum.
Zoraki destekler değil; samimi dokunuşların, teşviklerin,
desteklerin değerli olduğunu söylüyorum.
Türkiye’nin siyasette buna ihtiyacı var.
Üslup ve ton değişikliğine...