O ses var ya o tanıdık ses...
“Sesimi duyan var mı?” diyen o beynime kazınmış ses...
Yıllar sonra yine duydum.
Dün Bayraklı’da Rızabey ve Doğanlar apartmanları arasında mekik
dokudum.
Bir oraya bir oraya gittim.
Ve bir an “Sessizlik...” dendi.
Yürümemize izin vermediler, nefesimizi tuttuk, gözlerimizle
konuştuk.
Ve o ses yine yankılandı.
“Sesimi duyan var mı, varsa bir işaret verin...”
Gözyaşlarımı tutamadım.
Minik Elif’in az önce servis edilen o fotoğrafı aklıma geldi.
Elif sedyeyle çıkarılırken eliyle bir itfaiye erinin parmağını
tutmuştu.
Bir ses daha duyulur muydu?
O hafızalardan çıkmayan bir sese karşılık veren var mıydı?
Bekledik ve hala bekliyoruz.
Bir mucize daha olur muydu?