BİR kere Orta Vadeli Programı yerine Yeni Ekonomi Programı demek daha doğruydu. Çünkü Türkiye’nin yeni ve güçlü bir ekonomik öyküye ihtiyacı var.
İkincisi Türkiye son 15 yılda mali politikalarda disiplinli bir
görüntü verdi. Bu da istikrar ve büyüme getirdi.
Bundan vazgeçmemek, gerekiyorsa mali disiplini sıkılaştırmak
gerekiyordu.
Yeni programda piyasaların en fazla duymak istediği şeylerden biri
buydu.
Ve bunun sözü verildi.
Üçüncüsü Türkiye’nin önünde zorlu birkaç yıl olacak. Bazı
yatırımları ertelemek, başlamamak gerekiyordu.
Öncelikleri değiştirildiğinin sözü de verildi yeni programda...
Bunun dışında cari açık, büyüme rakamları, enflasyon, döviz kuru
beklentileri de önemliydi.
Genel olarak kamuoyunun duymak istediği şeyleri söyledi Hazine ve
Maliye Bakanı Berat Albayrak...
Dengeleme, disiplin, değişim başlıklarında anlatılan Yeni Ekonomi
Programı’nın başarılı olabilmesi için şimdi herkes uygulamalara
bakacak.
Niyet elbette çok önemli ama Türkiye’yi yeniden moralli hale
getirecek yeni başarı öyküleridir.
Ben bunu yapabilecek güce, imkana ve insan kaynağına sahip
olduğumuzu düşünüyorum.
Piyasaların öncelikle güvene ihtiyacı var.
Bu da hep birlikte olacak.
Yani kamu üzerine düşeni yaparken özel sektör de bundan böyle doğru
adımlar atacak.
Başka çaresi yok...
Belki maliyeti yüksek olur ama Türkiye yeniden bir büyüme trendine
girer.
Sanayici üretimin
desteklenmesini
talep ediyor
SABAH, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar’ın
haber ajanslarına düşen bir açıklaması vardı.
Diyordu ki...
“Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için üretim ve ihracata ağırlık
verilmesi, sanayinin bu yönde desteklenmesi gerekir. Üretim yoksa
kalkınmak, ihracat yapmak, istihdam sağlamak hayal. İmalat sanayi
ürettiği sürece Türkiye büyüyor. Büyüme rakamlarının içinde elbette
pek çok gelir kalemi var ama en büyük etkiyi imalat sanayi yapıyor.
Bu nedenle üretim desteklenmeli.”
Öğle saatlerinde Bakan Albayrak Yeni Ekonomi Programı’nı
açıkladı.
Programdan sonra Yorgancılar bir açıklama daha yaptı.
Yine dedi ki...
“Programın özellikle büyüme boyutunda gerçekçi olduğu söylenebilir.
Kamunun tasarrufta öncü rolü üstlenecek olması da son derece
önemli. Şimdi sıra öngörülen tedbirlerin kararlılıkla hayata
geçirilmesinde. Böyle yapıldığında döviz piyasalarında istikrar
sağlanabilecek, ekonomi yeniden daha yüksek büyüme patikasına
girecektir.”
Bence Türkiye’yi ayağa kaldıracak Yorgancılar’ın ilk
açıklamasındaki öneridir.
Program kadar uygulama da önemli olacak.
Ve hep söylediğim gibi Türkiye’nin çıkışı üretimden ve ihracattan
geçiyor.
Ciroyu kar zannetmek
ENDER Yorgancılar’ın açıklamalarında önemli gördüğüm birkaç
unsur daha vardı.
Diyor ki;
“60 milyon liralık cirosu olan şirketin 60 milyon dolar da borcu
var. Ciro, kar zannediliyor. Buna kredi açan sistem de
sorumlu.”
Çok önemli bir tespit
Büyümek her şirketin hedefi...
Ama nasıl ve hangi şartlarda büyüyorsunuz, hedefleriniz ne kadar
gerçekçi ve yol haritanız şirketiniz için ne kadar uygun ve
doğru?
Cevaplanması gereken o kadar soru var ki...
Bir diğer açıklama da şuydu.
“Program beklentileri genel olarak karşılıyor. Ekonomik birimlerin
beklentilerinin iyileşmesi ve iklimin normale dönmesi için uygulama
çok önemli hale geldi. Ancak tüm vatandaşların da programa destek
vermesini diliyoruz...”
Özetle bu tepeyi sadece kamunun değil, ancak vatandaşın da
desteğiyle aşabiliriz.
10 yılda daha yeni temel atabiliyoruz