Bir yandan küçülen, büyük bir köye dönen bir dünya...
Bir yandan da ülkelerin, hatta kentlerin yarıştığı, giderek
bölgelerin kendi başlarının çaresine baktığı bir dünya...
Ve herkesin, her ekonominin, her ülkenin öne çıkma çabası...
Bunun için ülkeler farklı alternatifler sunuyor ve davetlerde
bulunuyor.
Türkiye de yabancı sermayeyi çekebilmek, yatırımları hızlandırmak,
ekonomiyi canlandırmak için birçok kolaylıklar sağlıyor.
Belli bir rakamın üzerinde yatırım yapanlara oturma izni ya da
vatandaşlık veriyor.
***
Komşumuz Yunanistan da yakınlarda “Altın Vize” uygulaması
başlattı.
Peki, bu vize uygulamasında kriterler neler?
İlk şart 250 bin euroluk bir yatırım yapmanız.
Mülk alabilir ya da şirket kurup yatırım yapabilirsiniz.
Bakılan tek şey, yatırımın Yunanistan ekonomisine katkı
sağlaması...
Bu şartlar yerine gelirse ne oluyor?
Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin vatandaşı değilseniz, kalıcı
olarak ikametgah izni veriliyor.
Bu izin kişinin ailesini de kapsıyor.
Böylelikle 26 Avrupa Birliği üyesi ülkeye vizesiz giriş, çıkış ve
Yunanistan’da oturma hakkı kazanıyorsunuz.
Bu önemli, çünkü birçok işadamı ve girişimcinin Avrupa Birliği’nin
serbest dolaşım izni problemini bu sayede çözmeye başladığını
görüyorum.
***
Kabul edelim ki, iki ülkenin benzer ve ortak çok yönü var.
Ben her Yunanistan’a gittiğimde Türkiye’yi görüyorum.
Yemeklerimiz benzer, kültürlerimiz benzer, alışkanlıklarımız
benzer...
Yunanlı ve Türk işadamlarının aslında birçok ortak projede bir
arada olması gerektiğine inananlardanım.
Özellikle de turizmde iki ülke mutlaka birlikte hareket etmeli.
Yunanistan’a gelen bir turist Türkiye’yi de görmeli.
Ya da ortak yatırımlarla ve pazarlama yöntemleriyle dünyü pazarında
yer alabilmeli.
Türkler yedinci sırada