GEÇENLERDE Real Madrid’in Teknik Direktörü Zinedine Zidane sürpriz bir karar alarak görevinden ayrıldığını açıkladı. Hem de Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’ndan beş gün sonra...
Real Madrid’le üç kez Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu ve bir kez lig
şampiyonluğu kazanmış bir teknik direktör Zidane...
Böyle bir istifa kararı acaba Türkiye’de alınır mıydı?
Üst üste şampiyonluklar almış bir teknik adam Zidane gibi
“Önümüzdeki yıl Real Madrid’in başında olmama kararı aldım. Real
Madrid bana her şeyi verdi. Hayatım boyunca bu kulübe yakın
olacağım. Bu kararı bu kulübü ve Florentino Perez’i çok sevdiğim
için aldım. Perez’e minnettarım” diyebilir miydi?
Kolay kolay tanıklık edeceğimi zannetmiyorum.
Peki hangisi doğru?
Belki Zidane yorulmamış olsaydı, bir süre daha görevine devam
edebilirdi.
Real Madrid’in bir rahatsızlığı olduğunu zannetmiyorum.
Büyük bir olasılıkla da teknik adamla yola devam edeceklerini
düşünüyorum.
İsterseniz biraz konuyu genişletelim, futboldan çıkaralım.
Örneğin sivil toplum örgütlerine yayalım.
Başarılı bir sivil toplumcu bizde çıkıp “Ben elimden geleni yaptım,
şu projeleri gerçekleştirdim. Bu bir bayrak yarışı şimdi görevi bir
başkasına devretme zamanı” diyor mu?
Nedense demiyor...
Sivil toplum örgütlerinde görevlerinde sınırlandırılması meselesi
daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
Elbette yasalara aykırı olabilir ama bu konunun bir gelenek haline
gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
Zidane gibi yapmak lazım bazen...
İzmir’de trafiğe
yatırım yapmalıyız
İZMİR’de tramvayın başarılı ve faydalı olduğunu düşünüyorum.
Keşke yıllar önce yapılsaydı. Ve keşke yollar tramvaya göre
planlansaydı. Yani mevcut yollar değil de tramvay için bir başka
şeridimiz olsaydı. Örneğin Karşıyaka’da tramvay daha başarılı
gözüküyor. Memnuniyet daha yüksek; öyle anlıyorum.
Konak tramvayı mecburen kentin en işlek yerlerinden geçiyor. Yine
de ben kullanıyorum.
Konak’ta bir toplandım olduğunda direkt tramvay durağına gidiyorum.
Ne zaman geleceği belli, ne zaman varacağım belli, bu büyük bir
rahatlık.
Yine de İzmir’in trafik sorunu bundan sonraki dönemin en büyük
problemi olacaktır.
Garın önünü mutlaka rahatlatmalıyız. Araç geçişini derin bir
tünelle yerin altına almalıyız.
Garın önü muhteşem ve tarihi bir meydan haline gelir böylece...
Yine Karşıyaka Çarşısı’nın önü yerin altına alınabilir. Karşıyaka
da böylece bir meydan kazanabilir.
Trafik zaten yoğunken, bu kadar insanların hayatını zorluyorken; bu
projeler sıkıntıyı daha da büyütebilir, trafiği
zorlaştırabilir.
Ama bugün yapmazsak yarın yapmak zorundayız.
O zaman bugün yapmakta fayda var.
Otoyol aradaki kentlerde
değişimi hızlandıracaktır
İZMİR – İstanbul otoyoluyla ilgili fotoğrafları geçen gün
Anadolu Ajansı servis etti. Sizler de görmüşsünüzdür. Gerçekten
önemli ve büyük bir proje... Bugüne kadar 30 milyar liradan fazla
bir para harcanmış. İstanbul’u başkent Ankara’yla yakınlaştırmak
nasıl önemliyse; İstanbul’u Türkiye ekonomisinin iki numarası olan
İzmir ile yakınlaştırmak da bir o kadar önemlidir.
Bu yolun getirdiklerini kısa sürede anlayacağız.
Şuna inanın...
Sadece İzmir değil; yolun geçtiği her kentin ekonomisinde, sosyal
hayatında önemli bir hareketlenme olacaktır.
Yani arada kalan kentlerin değişimi çok hızlanacaktır.