AK Parti, MHP ve BBP kendilerini “yerli ve milli cephe” olarak ittifak ilan etti. Üç partinin bu ittifakı, CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’ni doğal olarak “karşı blok” haline getirdi. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de “potansiyel bir cumhurbaşkanı adayı” olarak bu bloka itildi.
BU BLOKLAŞMANIN
TARAFLARA ETKİLERİ
2019’da yapılacak yerel ve genel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bu bloklaşmanın olası sonuçlarına bakınca şöyle bir tabloyla karşılaşabiliriz:
YEREL SEÇİME YANSIMALARI: AK Parti, Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde MHP ile herhangi bir ittifaka ihtiyaç duymuyor. 2014 yerel seçimlerinde Bartın, Karabük, Kars, Isparta, Osmaniye, Adana, Mersin ve Manisa’da belediye başkanlıklarını alan MHP ise bazı illerde CHP’ye karşı AK Parti seçmeninin desteğine ihtiyaç duyabilir. Bu illerin başında Adana, Mersin ve Kars geliyor. 2014 yerel seçimlerinde bu illerde seçmen, AK Parti adayına karşı “güçlü görünen” muhalefet adayını desteklemiş, Adana’da MHP, az bir oy farkı ile ipi göğüslemişti. Söz konusu illerde bu kez AK Parti ve MHP seçmenlerinin CHP’ye karşı “güçlü görünen” adayda yoğunlaşması söz konusu olabilir. Karşı cephedeki partiler ise AK Parti’ye karşı “güçlü görünen” adaya yüklenebilir. AK Parti’nin yerel seçimlerde genel seçimlere nazaran düşük sonuçlar aldığı, 16 Nisan referandumunda İstanbul, Ankara, Antalya gibi kritik illerde “hayır” çıktığını da hesaba katarsak, bu bloklaşma yerel seçimlerde “karşı blok”un avantajına dönüşebilir.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE MECLİS SEÇİMLERİNE YANSIMALARI: TBMM seçimlerinde yüzde 10 seçim barajına dokunulmaz ise HDP’nin yanı sıra, oyları bölüneceği için İYİ Parti ile MHP’nin de baraj sorunu olabilir. Bu da TBMM’de AK Parti’nin çoğunlukta olduğu ikili bir yapı oluşmasına neden olabilir. Burada, uyum yasalarının nasıl şekilleneceği büyük önem taşıyor.