Bugün size siyaset yerine günlük hayattan söz etmek ve bir konser sonrası yaşadığım duygu durumunu paylaşmak istiyorum.
Geçen Perşembe gecesi Aspendos Antik Kenti’nde Limak Flarmoni Orkestrası’yla birlikte ünlü İspanyol tenor Placido Domingo’nun konseri vardı.
Domingo 81 yaşında ve iki saat boyunca sahnede kaldı. Sadece aryalar söylemedi, aynı zamanda bir an dahi hareketsiz kalmayarak binlerce izleyicinin ilgisini sahneye kilitledi. Kimi zaman dans etti, kimi zaman orkestranın arasına dalıp müzisyenlere centilmence övgü hareketleri yaptı, kimi zaman sahne arkadaşları tenor Murat Karahan ve soprano Jennifer Rowley’e sahneye gelirken ya da sahneden giderken eşlik etti. Yüzü hep gülüyordu. Sahne arkadaşlarına espriler yapıyordu. Elleriyle izleyenleri coşturuyor, enerjisine, coşkusuna hayran bırakıyordu.
Konserin finalinde Murat Karahan’la “Senede bir gün” şarkısını Türkçe söylerken hata yapmamak, şarkıyı hakkıyla söyleyebilmek için büyük çaba gösteriyordu.
Sahnede sadece bir tenor değil, sahneye sığmayıp tribünlere yansıyan bir yaşama sevinci...