2011’den sonra yaşanan gelişmelere ve gelinen noktaya bakıldığında, ABD’nin Irak’ta olduğu gibi Suriye’de kalıcı olacağını söyleyebiliriz.
Başından beri gelişmeleri izleyen biri olarak şu tespiti yapabilirim:
ABD açısından Suriye’de yaşananlar, Irak’ta 2003’ten beri yaşananlardan ciddi farklılıklar taşıyordu. Örneğin:
– Saddam Hüseyin yalnız bir liderdi. 8 yıl kendisiyle savaşan İran, gidişine seyirci kaldı. Arapların desteğini bile alamadı. Devrilmesi çok kolay oldu. Rusya henüz toparlanma aşamasındaydı, Irak denklemine dahil ol(a)madı. Buna karşın hem İran, hem Rusya, Suriye denklemine girdi ve başat aktör oldu, Beşar Esad’ı yalnız bırakmadı.
– ABD, Saddam Hüseyin’i devirdikten sonra sadece Kuzey Irak’ta egemenlik kurmadı, Bağdat’ta da en önemli siyasi ve askeri güce dönüştü. Savaş öncesinde Türkiye ile bozulan ilişkiler, savaştan sonra düzeldi ve ABD, Irak’ın yeniden yapılanma sürecinde Türkiye ile de işbirliği yaptı. Buna karşın Suriye’de yalnız kalan ABD YPG/PYD dışında bölgesel güçlerle askeri işbirliği yapamadı. Türkiye gibi önemli bir müttefiki Rusya ve İran’ın yanında saf tutmakla kalmadı YPG/PYD nedeniyle ABD’ye tavır aldı.
ABD’nin Irak ve Suriye’de yaşadıklarının ortak yanları da vardı:
– İki ülkede de iç savaş çıktı.
– İki ülkede de IŞİD, El Kaide türü terör örgütleri çıktı.
&...