İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Halk TV ekranlarında söylediği “Cumhurbaşkanlığı’na değil Başbakanlığa adayım” sözleri çok ses getirdi.
Bu sözleri analiz etmeden önce şunu söylemeliyim: Gazetecilik açısından iyi işti. Anadolu seyahatlerine katılıp kendisini çok sıkıştırıp bu kadar net bir yanıt alamadığım için, gazetecilik kıskançlığı içindeyim. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ı tebrik ediyorum.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Günlerdir şu soruya yanıt arıyorum:
Akşener bu sözleriyle paradigmayı değiştirdi mi yoksa ilan mı etti?
Bu soruya yanıt vermek için Türkiye siyasetinde karşımıza çıkan son paradigmanın ne olduğuna bakalım.
Biliyorsunuz Akşener de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer muhalif liderler gibi, 2018'de hayatımıza giren ve fiili sonuçları millet tarafından pek de benimsenmeyen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı. Bu nedenle bu sistemi kaldırıp, yerine 2018 öncesinden daha demokratik ve güçlü bir Parlamenter Sistem kurmayı vaat ediyorlar.
O halde Cumhurbaşkanlığı konusundaki paradigma, ülke yönetiminde tam anlamıyla bir sistem değişikliğini öngörüyor.
★★★
Yürütme organı olarak seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın kuracağı bir kabinenin yerine, seçilmiş ama yetkileri daraltılmış Cumhurbaşkanı tarafından işaret edilmiş (Muhtemelen parlamento çoğunluğunu elde etmiş) Başbakan'ın kuracağı bir kabineye geçişten söz ediyoruz.
....