- MUSA ya, ben de senin gibi Alamancı olmak istiyorum. Nasıl gelinir oraya?
- Gelemezsin oğlum. Artık işçi mişçi almıyorlar, alsalar gelirsin.
- Yok mu bir çaresi?
- Vallahi yok.
Bu diyalog Şerif Gören ve Zeki Ökten’in ünlü “Almanya Acı Vatan” isimli filminin başlangıç sahnelerinde geçiyor. Konuşanlar, “Almancı” Musa (Orhan Alkan) ile Mahmut (Rahmi Saltuk).
Musa “Vallahi yok” diyor ama son anda Mahmut’a dönüp, “Kırcali’nin kızı Güldane (Hülya Koçyiğit) ile evlenirsen olur” tavsiyesinde bulunuyor.
Güldane Almanya’dan getirdiklerini Türkiye’de satarak zengin olmaya çalışıyor. Mahmut, Almanya’ya kapak atmak istiyor. Bir arsa ve ev karşılığında formalite bir evlilik yapıyorlar ve Mahmut’un Almanya macerası başlıyor...
Bugün Almanya ile yaşanan krizi yazmadan önce, o filmi bir kez daha izledim. İki ülke ilişkileri ve bugün sayıları 3 milyonu bulan “Alamancılar”ın o dönem yaşadıklarını yansıtma becerisi açısından kült film olmayı hak etmiş.
ALMANYA İHRACAT LİSTESİNİN BİRİNCİ SIRASINDA
Filmi izledikten sonra, o günden bugüne ne değiştiğini anlamak için rakamlara baktım.
Türkiye’nin bütün yaptığı ihracatın yüzde 10’u Almanya’ya yapılıyor. Parasal olarak da yaklaşık 14 milyar Euro’yu aşan bu rakam, Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkeler listesinde Almanya’yı birincilik koltuğuna oturtuyor.
Almanya açısından baktığımızda da rakamlar hayli ilginç. 239 ülke ile ticaret yapan Almanya’nın Türkiye’ye ihracatı 22 milyar Euro’yu geçmiş. Bu sayede Türkiye, Almanya’dan ithalat yapan ülkeler arasında 17. sıraya oturmuş.