Kim ne derse desin, Türkiye siyasetinin son 20 ayına damgayı vuran isim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu.
İster olumlu, ister olumsuz bulun, 20 ayda siyasette ortaya çıkan somut sonuçları doğuran her süreç Bahçeli’nin ilk adımı ile başladı.
7 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti’ye karşı açık bir muhalefet sergiledi. Çözüm süreci karşısında taviz vermedi. Başkanlık taleplerine şiddetle karşı çıktı. Yolsuzlukla mücadele vaat etti. 12 Haziran 2011 seçimlerinde yüzde 13 olan oy oranını 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 16.2’ye çıkardı. Artışın kaynağı AK Parti’den kayan seçmenlerdi. (HDP’ye giden Kürt oylar da eklenince) AK Parti’nin 2002’den sonra ilk kez tek başına iktidar olamamasının en önemli mimarlarından biri Bahçeli oldu.
7 Haziran seçimlerinden sonra, Türkiye’yi
1 Kasım 2015 seçimlerine götüren süreçte yine Bahçeli ön plandaydı. İlk geceden, yeni bir seçime işaret etti. HDP’yi gerekçe göstererek muhalefet kanadında bir hükümet kurulmasını engelledi. Kendisine yönelik ‘Başbakan olun’ önerilerine sert tepki gösterdi. Aynı şekilde TBMM Başkanlığı’nın muhalefet kanadında kalmasını sağlayacak işbirliği önerilerine de yeşil ışık yakmadı.
Terör saldırılarının da arttığı dönemde kamuoyunda ciddi ‘istikrar ve güvenlik’ kaygıları ortaya çıktı. İktidar, MHP’nin milliyetçi söylemlerini kullanmaya başladı. Bahçeli’nin attığı her adım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin yenilenmesi hedefine katkı sağladı. Yapılan seçim sonucunda MHP oyları 16.2’den 11.9’a düştü. AK Parti yeniden tek başına iktidar oldu.