GAZETECİYİZ ya, Ankara’da yaşıyoruz ya, sabahtan akşama dek
siyaset, dış politika, savunma ve güvenlik haberleriyle haşır neşir
oluyoruz.
Dün, önce vizyona giren filmlere baktım ve “Neruda” filmine gitmeye
karar verdim. Sonra ‘Memlekette başka neler oluyor’ dedim ve diğer
kategorideki haberlere baktım.
* * *
İlk dikkatimi çeken Adana’dan bir haberdi. Trafik polisleri bir
öğrenci servisini çevirmiş, denetim yapıyordu.
Beyaz başörtülü orta yaşlı bir kadındı aracın sürücüsü.
Toplu taşıma araçlarında, uçaklarda, trenlerde, gemilerde dümende
kadınların olması her zaman ilgimi çekmiştir. Bu görüntü de çok
hoşuma gitti.
Ancak, video ilerledikçe iş biraz tuhaflaştı. Çocukların
oturmasının yasak olduğu ön koltukta, çocuklar vardı. Onlar inerken
ben saydım. Tam 6 çocuk indi.
Sonra, ortadaki büyük kapı açıldı.
Aman Allahım!
İnen çocuklar bitmek bilmiyordu. 1, 2, 3, 4, 5...
Polisin son söylediği rakam, dudak uçuklatır nitelikteydi: 48
Evet yanlış duymadınız, 17 koltuğu olan bir araçtan tam 48 öğrenci
indi.
Polis memurunun şoke olduğu sesinden anlaşılıyordu. Bir koltuğa
neredeyse 3 çocuk. Kim bilir nasıl nefessiz kalıyorlardır?
Sürücü kadın ise “Diğer servislere baktınız mı, onlar da böyle”
diye kendisini kurtarmaya çalışıyordu.
Polis, kadına sordu: Yardımcı eleman yok mu?
Kadından yanıt: Yakın yerden geliyoruz, gerek yok...
300 TL ceza kesildi.
Habere göre lisans da iptal edildi.
“İyi ki trajik bir kaza yaşanmadan önce denetime takıldı” diye
teselli ettim kendimi...
* * *
İkinci haber Ankara’dandı. Hatırlarsınız, 30 Kasım 2016’da
Adana’nın Aladağ ilçesinde bir kız öğrenci yurdunda yangın çıkmış,
çoğu çocuk 12 kişi ölmüştü. Aradan 100 gün geçmiş. Olayın hakkında
hâlâ haber çıkıyor olması, gazetecilikteki fikri takip açısından
beni umutlandırdı.