Siz de bu aralar sık sık çocukluğunuzu, ilk gençlik yıllarınızı gereğinden fazla anımsayıp, “yoksulduk ama mutluyduk” hissi yaşıyor musunuz?
O zor, hatta bazıları için acımasız yıllar size de Maksim Gorki’nin “Çocukluğum” adlı eserinde dediği gibi “iyiliksever bir perinin ustaca anlattığı bir masal” gibi geliyor mu?
Ne zaman yeni Türkiye’de kaybolup giden alışkanlıklarımızı düşünsem, aklıma ilk gelen şeylerden biri, çocukluğumuzun imece usulü düzenlenen piyes geceleri olur.
Rus işgalinde büyük ihtimalle süvarilerin at ahırı olan bir...