CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız
son görüşmede, bazı CHP’liler o partiden aday
oluyor diye DSP’yi eleştirmenin haksızlık olduğunu
söylemişti. Kılıçdaroğlu’na göre asıl
eleştirilmesi gerekenler, aday olamayınca başka partilere yönelen
CHP’lilerdi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın geçen Pazartesi
günü Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Haydar
Yılmaz’ı kamuoyuna ilan ederken yaptığı açıklamayı okurken
Kılıçdaroğlu’nun DSP konusunda
son derece naif davrandığını düşündüm. Neticede
CHP’nin efsane genel başkanlarından Bülent
Ecevit’in kurduğu partiydi DSP ve bir sol
partinin liderinin, başka bir sol partiyi hedef tahtasına koyması
doğru olmazdı. Kılıçdaroğlu da bu düşünceyle olsa
gerek, DSP’yi değil, gittikleri yerden bağımsız
olarak CHP’lileri eleştiriyordu.
Kılıçdaroğlu bu hassasiyeti gösterirken,
Aksakal şöyle diyordu:
“Bu oy bölünmesini kendi seçmenlerine cemaatçi, dinci,
ülkücü, sağcı aday dayatması yaparak, ‘tıpış tıpış oy vereceksiniz’
zihniyetindeki CHP yöneticilerinin bizzat kendileri
yapıyor.”
Aksakal’ın işi
CHP’yi FETÖ’cüleri aday göstermekle itham etme
noktasına getirmesi, söyleminin Cumhur İttifakı
ile örtüştüğünü gösteriyor. Bu da DSP’nin yerel
seçimlerde rakip olarak Cumhur İttifakı ortakları
AK Parti ve MHP’yi değil,
CHP’yi gördüğünü gösteriyor.
Kılıçdaroğlu, Türkiye iki kutuplu
bir siyasetin rotasına girdiği andan itibaren İYİ
Parti ile Saadet Partisi’ni yanında
tutarak kutuplaşmanın “sağ-sol kutupla...