Can Dündar, “Abim Deniz” isimli kitabına, Deniz Gezmiş, kardeşi Hamdi Gezmiş ve öğretmen olan anneleri Mukaddes Gezmiş’in ilginç bir anısıyla başlar.
Mukaddes Öğretmen, Sivas’ta iki oğluyla birlikte okula yürürken, Sivas Jandarma Komutanlığı’nın önündeki darağacında bir kadının ölü bedeninin sallandığına denk gelir ve binlerce insanın film izler gibi izlediği bu trajik sahneden çocuklarını korumak için hızla oradan uzaklaşır.
Can Dündar, bu çarpıcı sahneyi anlattıktan sonra şu yorumu yapar:
“Darağacında o kadının hayali, onun yağlı urganda sallanan cansız bedeni, ağzından dışarı sarkmış dili, ayağındaki yün çoraplar, biri 9 diğeri 14 yaşındaki iki erkek çocuğun gözlerinden, zihinlerinden, düşlerinden ömür boyu silinmeyecekti. Çok da değil, 11 yıl sonra Türkiye’de yeniden ibret için darağaçları kurulduğunda, bu kez acının vurduğu ev, kendi evleri olacak, devletin yaftası onların boynuna asılacaktı.”
Deniz Gezmiş’in yaşamıyla, fikirleriyle, eylemleriyle ilgili binlerce sayfa okumuş biri olarak, bu anekdotu ilk kez duymuş...