Alirıza dedemin doğduğu, Türkiye’ye göç etmeden önce yaşadığı Mıragol Köyü, Kura Nehri’nin kıyısındaymış. Dedem öldükten yıllar sonra, anlattığı köyünü görmek için Gürcistan’a gitmiştim. Bizim ilçeye göç veren Havet ve Gulalis köyleri duruyordu ama Mıragol yerinde yoktu.
Sorup soruşturunca, köyün yukarıya bir yerlere taşındığını, adının değiştiğini anlattılar. Köyün kalıntılarının olduğu yere gittim. Bir kayanın üzerinde oturup Kura’ya baktım.
100 yıl önce köyün Terekeme sakinleri Türkiye’ye göç etmişti. Kalan Ermeniler de yakında bir köy kurmuştu. O noktada, kıyıda yaşayan insan kalmamıştı ama Kura Nehri bütün coşkusuyla akmaya devam ediyordu.
Kendi kendime “İnsanoğlu fani, asıl miras doğanın kendisidir” dedim Kura’ya bakarken.
★★★
Dedemler, yeni yurtlarını yine bir derenin kenarında kurmuştu. Çocukluğumun unutulmaz anlarıdır o derede yaptığımız göletlerde yüzmek. O dere buz tuttuğunda üzerinde paten yapmak...