İTİRAF ediyorum: Lise bitene dek tarih derslerini hep ‘angarya’ gördüm. Zorunlu inkılap tarihi dersine üniversitede de ısınamadım. Varsa yoksa fizik, kimya, biyoloji, matematik...
Ancak üniversite yıllarında, içinde bulunduğum siyasi ortamlarda yapılan atıflar, alıntılar sayesinde popüler tarih takipçisi oldum. İyi notlar almak için değil, öğrenmek için tarih okumak başka bir keyif.
Aynı olayı farklı pencerelerden görmek, onlar üzerinden aklının ve vicdanının kabul edeceği bir gerçeğe ulaşmaya çalışmak zevk aldığım uğraşlardan biridir. ‘Ermeni meselesi’ni hem Yusuf Halaçoğlu ve Mehmet Perinçek’ten hem Taner Akçam’dan okumak gibi...
Fazla uzatmadan, niye böyle bir giriş yaptığıma geçeyim.
İkinci itirafım: Genelde Ankara haberlerini atlamam ama AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun 21 Ocak’ta Anayasa teklifi TBMM’de kabul edildiğinde söylediklerini atlamışım. Ta ki Taşkesenlioğlu’nun sözlerinin çarpıtıldığını söylediği bir haberi okuyuncaya dek.
Haberde Taşkesenlioğlu birilerine “Meclis’te yeterli desteği bulamayan demokrasi karşıtı zihniyetler, yeni anayasaya ilişkin karalama kampanyası başlattı” sözleriyle tepki gösteriyordu. Merak ettim, “Ne demiş, nasıl çarpıtılmış”...
Videosunu buldum ve dinledim. Aynen şöyle demiş:
“(Türkiye) İstiklaline, istikbaline, istikrarına vurulan zincirlerden referandum sonucunda kurtulmuş olacaktır. 100 yıldan fazladır bu topraklarda vurulan prangaları kurtarmaya Rabbil âlemin bizi nasiplendirdi.”