Büyük şair Nazım Hikmet’in
“nikbinlik/iyimserlik” isimli şiirinden
esinlenerek anlatayım:
Hani bu siyasetçiler hukuka, demokrasiye, millet iradesine saygı
duyan adaletli insanlardır.
Hani şimdi bize Salıları, demokrasi, hukuk devleti, millet iradesi
nutukları atarlar.
Hani şimdi biz peri masalı gibi o nutukları izleriz, o yüce
Meclis’in koridorlarında.
Hani şimdi biz kötü yöneticiye sandıkta hesap sorarız.
Hani şimdi biz, hukuk devletine, kurumlara, kurullara, kurallara,
kaidelere, en önemlisi de hakimlere güveniriz.
Hani şimdi biz, demokrasi bekler ve refah günlerine dair
hayallerimizi haykırırız;
“Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın
İnanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler…” Peki ya gerçek ne olur?
Açılır YSK’nın o görkemli kapısı.
AK Parti’nin YSK temsilcisi bir twit atar.
Cevap: İptal
Kayış kapar demokrasinin kolunu.
7 kişi, 31 bin 186 sandıktaki 8 milyon 547 bin 74 kişinin oyunu
çöpe atar.
Başlar siyasetçi kavgası..