Sabah 6’da Ankara’dan yola çıktık. Hatay’ın Belen ilçesine vardığımızda öğlen olmuştu.
Termometre 42 santigrat dereceyi gösteriyordu. Yangının etkisiyle hissedilen sıcaklık daha da artmıştı. Yangın söndürme helikopterleri 24 saattir devam eden yangını söndürmek için vızır vızır gidip geliyordu. Rüzgârın yükseklerde saatte 25 kilometrelik bir hızla esmesi işleri zorlaştırıyordu.
Antakya yolu otomobillerle doluydu ama yolun etrafında adeta hayalet bir kent vardı.
Gri bir toz tabakası bütün kenti kaplamıştı. Binalar, otomobiller, ağaçların yaprakları, hep griye dönmüştü.
Sıcak ve toz, boş hasarlı binalarla, enkaz kaldırıldığı için boşalan alanlarla ve iş makinalarının gürültüsüyle karışınca ortam insanların solunum maskesiyle dolaştığı bir distopya filminin setine benziyordu.
★★★