Bir hüzündü aslında ağır aksak yaklaşan.
Geçtiği kısa ve loş koridor, yürümeye direnen dizleri yüzünden, sekiz çocuk, 21 torun, 10 torun çocuğu sığdırdığı uzun bir ömrün muhasebesiydi sanki.
Önünden geçtiği mutfaktaki emektar davul fırından gelen pandispanya kokusu, emekli ikramiyesinin üzerine kredi çekerek aldıkları iki oda bir salon evin tamamını kaplamıştı.
Sık sık ama kısa kısa nefes alırken, on yıllardır alışık olduğu bu kokuyu bir kez daha içine çekebildiği için şükretti.
Gelen sadece pandispanya kokusu değildi.
Çocukları, gelinleri de boş durmamıştı anlaşılan: Zira keteler, feselliler, pişiler hazır edilmişti.